Eğer bir kimse söğüt, çınar ve bunlara benzer diğer ağaçları dikerse, her yıl fazlalaşan miktarın humusunu vermelidir. Genellikle her yıl kesilen dalları, yıllık giderden fazla kalırsa humusu verilmelidir. |
Bir kimse, birden fazla gelir kaynağına sahip olur örneğin, sermayesiyle bir miktar şeker ve bir miktarda pirinç alırsa, bu ticaretlerin kaynağı gelir-giderleri, sermayesi, kâr ve zararı aynı olursa, yılsonunda yıllık giderinden fazla kalanın humusunu vermelidir. Bir bölümden kâr eder diğerinden de zarar ederse, zarar ettiği bölümün zararını kâr ettiği bölümden karşılayabilir. Ama kaynaklar farklı olursa, örneğin hem ticaretten hem de çiftçilikten geliri olursa veya kaynaklar bir fakat gelir-giderleri ve hesapları ayrı olursa; bu durumda farz ihtiyat gereği, birinin zararını diğerinden karşılayamaz. |
Kâr elde etmek için yapılan masraflar, örneğin arabulucu ve taşına giderlerini, alet ve araçlarının eksikliklerini karından alabilir, o miktarın humusu yoktur. |
Kazançlarından yemek, elbise, ev eşyası, ev alımı, evlilik, kız çocuğuna çeyiz hazırlamak, [örneğin, Hz. Peygamber ve Ehlibeyt İmamlarının türbelerini] ziyarete gitmek ve benzeri işler gibi sene içinde yapılan masraflar, halkın nazarında toplumsal durumunun üzerinde bir harcama sayılmazsa, onlara humus lâzım gelmez. |
İnsanın adak ve keffaret için yaptığı masraflar, yıllık ihtiyaçlarından sayılır. Yine başka birine bağışladığı veya ödül olarak verdiği mal da, toplumsal durumuna uygun olduğu takdirde, yıllık giderlerinden sayılır. |
Kızın çeyizini birkaç yıl içerisinde yavaş yavaş hazırlamak yaygınsa ve zamanında hazırlamamakla da olsa, toplumdaki konumuna zarar verecekse, o yılki kazancından şanından fazla olmayacak şekilde, bir miktar çeyizini temin eder ve o miktar normal olarak bir yıllık giderinden sayılacak şekilde olursa, o miktarın humusunu vermesi gerekmez. Fakat şanından fazla olursa veya bu yılki kazancından gelecek yılın çeyizini alırsa, onun humusunu vermelidir. |
İnsanın hac ve diğer ziyaret yolculuklarında harcadığı mal, yıllık giderinden sayılır. Yolculuğu bir sonraki yılın bir miktarını da kapsayacak şekilde uzarsa, bir sonraki yıldaki harcamalarının humusunu vermelidir. |
Alış veriş veya ticaret yolu ile bir mal kazanan kimsenin, humusu farz olmayan başka bir malı olsa bile, yıllık masraflarını sadece alış veriş veya ticaretle elde ettiği kazanç üzerinden hesap edebilir. |
Bir kimse, kazancından yıllık ihtiyacı için bir miktar gıda maddesi alır, o da sene sonunda fazla gelirse, onun humusunu vermesi gerekir. Değer olarak onun bedelini vermek istediğinde de, eğer satın aldığı zamana oranla değer kazanmış olursa, sene sonunun fiyatı üzerinden hesaplayarak humusunu vermelidir. |
Bir kimse, humusunu vermeden önce kazandığı mal ile ev eşyası alır ve gelir yılından sonra ona ihtiyacı kalmazsa, humusunu vermesi gerekmez. Aynı şekilde sene içinde ihtiyacı kalmazsa hüküm aynıdır. Fakat kışlık ve yazlık elbise gibi genellikle sonraki yıllarda kullanılan eşyalardan olursa, humusu yoktur. Bu şeylerin dışında olan eşyalarda sene içinde ihtiyaç duyulmazsa, farz ihtiyat gereği humusu verilmelidir. Kadınların onlarla süslenme zamanı geçmişse, kadın süs eşyalarının da humusu yoktur. |