Soru 352: Günlük farz namazların vakitlerine dair Şia mektebinin dayandığı deliller nelerdir? Bildiğiniz gibi Ehl-i Sünnet yatsı namazının vaktinin girmesini akşam namazının kaza olmasına delil göstermekteler; öğle ve ikindi namazlarında da durum aynıdır; dolayısıyla yatsı namazının vakti girdiğinde ve imam yatsı namazı için kalktığında me'mum'un bir arada akşam ve yatsı namazlarını kılmak için ona uyamayacağını ileri sürmekteler. Cevap: Delilimiz Kur'ân ayetlerinin ve sünnet-i şerifenin mutlak (kayıtsız ve genel ifadeli) olmalarıdır. Ayrıca cem etmenin (iki namazı bir arada kılmanın) caiz olduğuna delalet eden hadisler de vardır. Ehl-i Sünnet'te de iki namazı birinin vaktinde cem etmenin caiz olduğuna dair hadisler mevcuttur. |
Soru 353: İkindi namazının vakti akşamla son bulur ve öğlenin vakti, akşama, ikindi namazı kılınacak kadar bir zamanın kalmasıyla son bulur şimdi şunu sormak istiyorum: Akşamdan maksat nedir; maksat güneş battığı zaman mı yoksa akşam ezanının okunduğu zaman mıdır (tabi ufuklara göre)? Cevap: İkindi namazının vaktinin sonu güneşin bat-masıdır. |
Soru 354: Güneşin batmasıyla akşam ezanı arasında kaç dakika geçmesi gerekir? Cevap: Zahiren, bu mevsimlere göre değişir. |
Soru 355: İşimin gereği ancak gece saat on birde evime dönebiliyorum, müracaat edenlerin sayısının çok olmasından iş arasında akşam ve yatsı namazını kılmaya fırsat olmuyor; -buna göre- gece saat on birden sonra akşam ve yatsı namazını kılmak sahih midir? Cevap: Gece yarısından geciktirilmezse sakıncası yoktur; ancak, namazı geceleyin saat on birden sonraya bırakmamaya, hatta namazı ilk vaktinde kılmaya çalışıl-malısınız. |
Soru 356: Namazın edâ niyetiyle kılınmasının sahih olması için ne kadarı edâ vaktinde kılınmış olması gerekir? Bu miktarın edâ vaktinde kılınıp kılınmadığında şüpheye düşerse hüküm nedir? Cevap: Edâ sayılabilmesi için bir rekâtının son vakitte kılınması yeterlidir; vaktin, en azından bir rekât için yeterli olup olmadığında şüphe ettiğinizde edâ ve kaza kastı etmeksizin üzerinize olan farz namazı kılma niyetiyle namaz vazifesini yerine getirmelisiniz. |
Soru 357: İslâm Cumhuriyetinin gayr-i İslâmî ülkelerdeki elçiliklerinde, her ülkenin büyük şehirleriyle ilgili şer'î vakitleri belirlemek için zaman cetveli hazırlanmıştır. 1- Bu cetvellere ne kadar güvenilebilir? 2- O ülkenin diğer şehirlerindeki insanların vazifesi nedir? Cevap: Ölçü, mükellefin itminan etmesidir; (emin olmasıdır) ama bu cetvelin gerçeğe uygun olduğuna itminanı olmazsa ihtiyat etmesi ve şer'î vaktin girdiğine kesin bilgi elde edinceye kadar beklemesi farzdır. |
Soru 358: Fecr-i sadık[1] ve fecr-i kazib[2] hakkında görüşünüz nedir? Bu hususta namaz kılan kimsenin vazifesi nedir?
[1]- Fecr-i Sadık: İkinci fecir, birinci fecirden sonra ufukta görülen ve gittikçe genişleyen ağarma. [2]- Fecr-i kazib: Birinci fecir, sabah ezanına yakın doğuda dikey şekilde görülen ağarmadır. Cevap: Sabah namazı ve oruçta şer'î ölçü fecr-i sadıktır; bu da mükellefin teşhisine bağlıdır. |
Soru 359: Liselerden birinde okul sorumluları öğleden sonra saat ikide, öğrencilerin dersleri başlamadan biraz önce cemaatle öğle ve ikindi namazlarını kılıyorlar. Namazın saat ikiye kadar geciktirilmesinin sebebi ise, sabah derslerinin şer'î öğleden kırk beş dakika önce bitmesi ve öğrencileri öğlene kadar bekletmenin zor oluşudur. Namazın ilk vaktinde kılınmasının önemini dikkate alarak bu husustaki görüşünüz nedir? Cevap: İlk vakitte okulda olmadıkları takdirde, namaz kılacak olanlar gelinceye kadar cemaat namazını geciktirmenin sakıncası yoktur. |
Soru 360: Öğle namazını öğle ezanından sonra, ikindi namazını da vakti girdiğinde, yine akşam ve yatsı namazlarını da kendi vakitlerinde (günlük namazları beş vakit olarak) kılmak farz mıdır? Cevap: Vakit girdikten sonra mükellef namazı cem etmekle ayrı ayrı kılmak arasında serbesttir. |
Soru 361: Ay ışığıyla aydınlık olan gecelerde namaz saatinin girdiğini ve fecr-i sadıkın da doğduğunu kesin olarak bilmek mümkün olmasına rağmen sabah namazı için 15-20 dakika beklemek farz mıdır? Cevap: Fecrin doğması, sabah namazının vaktinin girmesi ve oruç için yemekten sakınmanın farz oluşunda aydın olan gecelerle diğer geceler arasında bir fark yoktur; gerçi bu hususta ihtiyat etmek iyidir. |