İnsanın ve akıcı kanı olan yani damarı kesildiğinde kanı sıçra-yan her hayvanın kanı necistir. Öyleyse balık ve sivri sinek gibi akıcı kan taşımayan hayvanların kanı paktır.

Şer'î usûllere göre kesilen eti yenen hayvandan normal miktar-da kan aktıktan sonra, damarlarda ve ette kalan kan paktır. Ama nefes alma veya başı yukarıda olduğundan hayvanın bedenine geri dönen kan necistir.

Tavuk yumurtasında bulunan kan, necis değildir; ama farz ih-tiyat gereği yenilmemelidir. Eğer yumurtanın sarısıyla karıştırılır ve böylece kan kaybolursa, sarısını da yemenin sakıncası yoktur.

Süt sağılırken bazen görülen kan necistir ve sütü de necis eder.

Dişlerin arasından çıkan kan [necistir ve yutmak da haramdır; ama kan] ağzın suyuyla karışma sonucu kaybolursa paktır ve tükürüğü yutmanın sakıncası da yoktur.

Ezilmeden dolayı tırnak veya deri altında toplanan kan, kan denmeyecek bir duruma gelirse paktır. Kan denebilecek durumda ise, tırnak veya deri delindiği takdirde meşakkati olmazsa, abdest ve gusül için kan dışarı çıkarılmalıdır; eğer meşakkati olursa, çevresi necaset fazlalaştırılmayacak biçimde yıkanmalıdır. Abdest ve gusül alırken bez veya benzeri bir şeyle üzerini örtüp, ıslak elle bez üzerine mesh edil-melidir.

Deri altında toplananın, ölü kan veya etin ezilme sonucu o hâle gelmiş olduğu bilinmezse paktır.

Yemek kaynarken içine bir zerre kadar kan düşerse, bütün ye-mek ve onun kabı necis olur, kaynama, sıcaklık ve ateş paklayıcı de-ğildir.

Yara iyileşirken, etrafında meydana gelen irinin kanla karıştı-ğı bilinmezse paktır.