Soru 1: Taklidin farz oluşu; taklidî bir mesele midir, yoksa içtihadî bir konu mudur? Cevap: Taklit, içtihadî ve aklî bir meseledir. |
Soru 2: Sizce ihtiyata uymak mı daha iyidir, taklit et-mek mi? Cevap: İhtiyata uymak, ihtiyat yerlerini ve nasıl ihtiyat edileceğini bilmeye bağlıdır; bunu ise çok az kimse yapabildiğinden ve yine ihtiyata uymak genelde çok vakit harcamayı gerektirdiğinden, gerekli tüm şartları taşıyan müçtehidi taklit etmek daha iyidir. |
Soru 3: Hükümlerde fakihlerin fetvaları arasında ihti-yatın sınırı nedir? Hayatta olmayan müçtehitlerin fetva-larını da bu kapsama almak farz mıdır? Cevap: İhtiyattan maksat, ihtiyata uyulmasının farz olduğu yerlerde, muhtemelen farz olan bütün fıkhî ihtimallere uymaktır. |
Soru 4: Kızım birkaç hafta sonra bulûğ yaşına erişecek, dolayısıyla taklit mercii seçmesi farz olacaktır; ancak bunu idrak etmesi zordur, bu durumda yapılması gereken nedir? Cevap: Bu konuda kendisi, şer'î vazifesinin ne olduğunun farkında olmazsa onu uyarmanız, irşat etmeniz ve aydınlatmanız gerekir. |
Soru 5: Mevzunun teşhisi mükellefin vazifesi ve hükmün teşhisinin de müçtehidin vazifesi olduğu meşhurdur; o zaman müçtehidin teşhisleri karşısında ne yapmak gerekir? Cevap: Mevzunun teşhisi mükellefin vazifesidir, bu alanda müçtehidinin teşhisine uyması mükellefe farz değildir; ancak onun teşhisine güvenirse veya konu içti-hadî konulardan olursa o zaman ona uyması gerekir.[1]
[1]- Şer'î hükümlerle ilgili konular iki kısma ayrılır: a) İçtihadî olmayan konular, örneğin: bir sıvının içki olup olmadığını belirlemek gibi. b) İçtihadî konular; örneğin: Faizin ne olduğunu belirlemek gibi. |
Soru 6: Genelde karşılaşılan şer'î meseleleri öğrenmeyi terk eden, günahkâr sayılır mı? Cevap: Şer'î meseleleri öğrenmemek, bir farzın terk etmesine veya haram bir işi yapmasına sebep oluyorsa günahkâr sayılır. |
Soru 7: Bazı insanlar geniş bilgiye sahip değiller, mer-cilerinin kim olduğunu sorduğumuzda, bilmiyoruz veya filan adamın merciine taklit ediyoruz diyorlar, merciin risalesine bakmayı ve onunla amel etmeyi önemsemi-yorlar; bunların amellerinin hükmü nedir? Cevap: Amelleri, ihtiyata veya ilahi hükümlerin ger-çeğine ya da taklit etmesi gereken müçtehidin fetvasına uygun olursa doğrudur. |
Soru 8: A'lem müçtehit bazı meselelerde ihtiyaten farz diyor, bu durumda a'lemiyette sonraki derecede yer alan diğer müçtehide başvurabiliriz; sorumuz şudur: Eğer başvurduğumuz diğer müçtehit de ihtiyaten farz derse o zaman o ikisinden başkasının fetvasıyla amel etmemiz caiz midir? A'lemiyette üçüncü derecede yer alan müçtehit ve diğerleri de aynı şekilde hüküm verirlerse o zaman ne yapmak gerekir? Meseleyi izah etmenizi rica ediyoruz. Cevap: Bu tür meselelerde ihtiyat etmeyip fetva veren müçtehitlere, a'lemlik sıralarını gözeterek başvurmanın sakıncası yoktur. (Yani eğer a'lem olmakta ilk sırayı alan müçtehidin fetvası yok ise o meselde a'lemi-yette ikinci sırayı alanın fetvasına müracaat edilir. Eğer onun da fetvası yoksa a'lem olmakta üçüncü sırada yer alan müçtehide müracaat edilir.) |