Soru 134: Toplu konutlarda oturan bazı şahıslar, ken-di paylarına düşen kapıcı, yararlandıkları sıcak su, soğuk su ve klima gibi hizmetlerin paralarını ödemiyor ve bu gibi hizmetlerin karşılığını razı olmadıkları hâlde komşularının üzerine yıkıyorlar; acaba, şer'î açıdan bun-ların namaz, oruç vb. ibadetleri batıl mıdır? Cevap: Şer'î açıdan onlardan her biri, faydalandıkları ortak imkanların ücreti karşısında borçludurlar. Kasıtları kullandıkları suyun tutarını vermemek ise onunla abdest ve gusül almaları sakıncalı ve hatta batıldır. |
Soru 135: Cenabet guslü aldıktan üç-dört saat sonra namaz kılmak isteyen bir şahıs, guslünün batıl olup olmadığında şüphe etmektedir. Bu durumda, ihtiyat olarak abdest almasında bir sakınca var mıdır? Cevap: Böyle bir durumda abdest alması farz değildir; ama ihtiyat olarak abdest almasında sakınca yoktur. |
Soru 136: Bulûğ çağına ermemiş küçük çocuklar da küçük hades yüzünden taharetsiz (abdestsiz) sayılırlar mı? Bu durumda, onların Kur'ân'ın yazısına dokunmalarına müsaade etmek caiz midir? Cevap: Çocuk, abdesti bozan şeylerin vaki olmasıyla muhdis (abdestsiz) olur. Ama, çocuğun Kur'ân-ı Kerim'in yazısına el sürmesini önlemesi mükellefe farz de-ğildir. |
Soru 137: Abdest uzuvlarından biri yıkandıktan sonra henüz abdest bitmeden önce necis olursa hükmü nedir? Cevap: Bu, abdestin sahih olmasına bir halel getir-mez. Ama namaz kılmak için necasetten temizlenmek amacıyla o uzvu yıkamak gerekir. |
Soru 138: Ayaklara meshederken, ayakların üzerlerinde su damlaları olmasının abdest için bir sakıncası var mıdır? Cevap: Meshedenin meshedilene -eldeki suyun ayağa- etki etmesi için, meshedilen yerdeki su damlalarını kurulamak gerekir. |
Soru 139: Örneğin; eğer sağ kol omuzdan kesilmiş olursa, sağ ayağın meshi kalkar mı? Cevap: Hayır; kalkmaz ve bu durumda sol elle meshetmek gerekir. |
Soru 140: Abdest aldıktan sonra aldığı abdesttin batıl olduğunu anlayan kimsenin hükmü nedir? Cevap: Yeniden abdest almalı ve batıl abdestle yerine getirmiş olduğu namaz gibi taharetin şart olduğu ibadetleri de yenilemelidir. |
Soru 141: Abdest uzuvlarında, bezle sarılmasına rağ-men kanı durmayıp devamlı kanayan bir yara bulunan kimse nasıl abdest almalıdır? Cevap: Yarayı naylon gibi kanı geçirmeyen bir şeyle sararak cebire abdesti alması gerekir. |
Soru 142: İrtimasî abdestte yüz ve kolları iki defadan fazla suya daldırmak caiz midir? Cevap: Birincisi farz ve ikincisi müstehap olmak üzere yüz ve kolları iki defa suya daldırmak caizdir. Evet; abdest suyuyla meshedilebilmesi için kollarını (suya daldırırken değil) sudan çıkarırken abdest için yıkamayı kastetmelidir. |
Soru 143: Abdestten sonra yüz ve kolları kurulamak mekruh mudur? Ve bu ikisini kurulamamak müstehap mıdır? Cevap: Bu iş için bir mendil veya özel bir bez ayırırsa sakıncası yoktur. |