Soru 114: Namaz vakti girmeden önce abdest almanın hükmü nedir? Bir fetvada "namaz vaktinin girmesi yaklaştığında abdest alırsa, onunla kılınan namaz sahihtir" buyurmuştunuz. Namaz vaktinin girmesinin yakınlaşmasından maksat nedir? Cevap: Ölçü; örfen "namaz vakti yakınlaşmıştır" de-nilmesidir. Bu vakitte o namaz için abdest almanın bir sakınca yoktur. |
Soru 115: Abdestte, parmakların yürüme esnasında yere gelen alt kısmını meshetmek müstehap mıdır? Cevap: Ayakların mesh yeri parmakların ucundan başlayıp ayak eklemine kadardır. Parmakların alt kısmının meshedilmesinin müstehap oluşu sabit değildir. |
Soru 116: Abdest alan kimsenin, abdest kastıyla yüz ve ellerini yıkarken eliyle musluğu açıp kapatmasının hükmü nedir? Cevap: Sakıncası yoktur ve abdestine bir halel getir-mez; ancak, sol kolunu yıkadıktan sonra, meshetmeden önce eğer elini ıslak musluğa vurursa, elindeki abdest suyuna dıştan su karıştığı takdirde abdestin doğruluğu sakıncalıdır. |
Soru 117: Bazı kadınlar tırnaklarındaki ojenin abdest için engel olmadığını ve ince çorap üzerinden meshetmenin caiz olduğunu iddia ediyorlar; bu konuda görüşünüz nedir? Cevap: Eğer oje, suyun tırnaklara geçmesine engel oluyorsa, abdest batıldır. Çorap her ne kadar ince olsa bile, onun üzerinden meshetmek caiz değildir. |
Soru 118: Savaşta yaralanarak omuriliğinin kesilmesi nedeniyle idrarını kontrol edemeyen bir kimsenin almış olduğu abdestle Cuma hutbelerini dinleyip, Cuma ve ikindi namazlarını aynı abdestle kılması caiz midir? Cevap: Abdest alır almaz ara vermeksizin namaza başlaması ve ayrıca ikindi namazı için yeniden abdest alması farzdır. Ama; eğer ilk abdestten sonra (abdesti bozacak) bir hades meydana gelmezse, her iki namazı da ilk abdestle kılabilir. Yine, abdestten sonra (abdesti bozan) bir hades meydana gelmezse Cuma namazının hutbelerinden önce alınan abdest Cuma namazı için de yeterlidir. |
Soru 119: Savaşta omuriliğinin kopması nedeniyle idrarını kontrol edemeyen bir kimsenin, abdestten hemen sonra namaz kılmayıp, cemaat namazına katılmak amacıyla namazını ertelemesi caiz midir? Cevap: Eğer abdest aldıktan sonra, idrarı damlalar halinde geliyorsa, abdestle namaz arasında fasıla vermemesi gerekir. |
Soru 120: Abdest almaya kudreti olmayan kimse, abdest aldırması için kendisine bir yardımcı (naib) tutar, ancak abdest niyetini kendi yapar ve kendisi mesheder; eğer, kendisinin meshetmeye de kudreti olmazsa yardımcı onun elinden tutarak ona meshettirir ve eğer bundan da aciz ise yardımcı onun elinden rutubet alarak mesheder. Şimdi şunu sormak istiyorum: Yardımcı tutan kimsenin eli olmazsa hükmü nedir? Cevap: Eğer yardımcı tutan kimsenin eli olmazsa, onun kolundan rutubet alınarak meshedilmelidir ve eğer kolu da olmazsa, onun yüzünden rutubet alınarak baş ve ayaklarına meshedilmelidir. |
Soru 121: Abdest alırken içinde su bulunan kabın, ibrik gibi borulu mu olması gerekiyor? Eğer borulu olmazsa, onunla alınan abdest batıl mıdır? Cevap: Abdest suyunun bulunduğu kabın borusu olması gerekmez. İster suyu kaptan eline döksün, ister elini onun içine daldırarak avucuyla su alsın, borusuz kapta bulunan suyla abdest almanın bir sakıncası yoktur. |
Soru 122: Cuma namazının kılındığı yerin yakınında merkez camisine ait bir abdesthane bulunmaktadır. Oranın su parası caminin gelirinin dışından temin ediliyor. Bu durumda, Cuma namazı kılanların da o suyu kullanmaları caiz midir? Cevap: Eğer oranın suyu mutlak namaz kılanlar için vakfedilmişse sakıncası yoktur. |
Soru 123: Öğle ve ikindi namazlarından önce alınan abdest, akşama kadar bozulmadığı takdirde onunla akşam ve yatsı namazları da kılınabilir mi? Yoksa, her namaz için ayrıca niyet edip abdest almak mı gerekiyor? Cevap: Her namaz için abdest almak gerekmez; alınan abdest bozulmadıkça istendiği kadar namaz kılınabilir. |