İhtiyat namazı kılınırken namazın noksan kalan kısmının ihtiyat namazından az veya çok olduğu anlaşılırsa 1210. meselede denilen hükümler burada da geçerlidir. |
Farz olan ihtiyat namazının kılınıp kılınmadığından şüphe edilirse, namaz vakti geçtiği takdirde şüpheye itina edilmez. Eğer vakit müsait olursa, şekle namaz arasında çok zaman geçmediği, başka bir işle uğraşmaya başlanmadığı ve kıbleden dönmek gibi namazı batıl eden bir iş yapılmadığı takdirde, ihtiyat namazı kılınmalıdır. Ancak başka bir işe başlanır, namazı batıl eden bir iş yapılır veya namazla şüphe arasında uzun bir vakit geçmiş olursa, farz ihtiyat gereği namaz yeniden kılınmalıdır. |
İhtiyat namazında bir rekât yerine iki rekât kılınırsa, ihtiyat namazı batıl olur ve namaz yeniden kılınmalıdır. Aynı şekilde ihtiyat namazında rükün fazla yapılırsa, farz ihtiyat gereği hüküm yine aynıdır. |
İhtiyat namazı kılınırken amellerinden birinde şüphe edilirse, yeri geçmediği takdirde yapılmalıdır. Yeri geçmişse, şüpheye itina edilmemelidir. Örneğin, Fâtiha'nın okunup okunmadığından şüphe edilirse, rükûya gidilmediği takdirde okunur; rükûya gidilmişse, şüpheye itina edilmez. |
İhtiyat namazının rekâtlarında şüpheye düşülürse, şüphenin fazla tarafı namazı bozuyorsa az tarafa karar verilmelidir. Şüphenin fazla tarafı namazı bozmuyorsa fazla tarafa karar verilmelidir. Örneğin, iki rekât ihtiyat namazı kılarken, iki rekât mı yoksa üç rekât mı kılındığında şüphe edilirse, fazla olan taraf namazı batıl ettiği için iki rekât kıldığına karar verilmelidir. Ama bir mi yoksa iki mi kılındığında şüphe edilirse, fazla olan taraf namazı bozmadığından iki rekât kılındığına karar verilir. |
İhtiyat namazında rükün olmayan bir şeyin yanılarak az veya çok yapılmasından dolayı sehiv secdesi yoktur. |
İhtiyat namazında selâm verildikten sonra, cüzlerinden veya şartlarından birinin yerine getirilip getirilmediğinden şüphe edilirse, şüpheye itina edilmemelidir. |
İhtiyat namazında teşehhüt veya bir secde unutulur ve telafi edilmesi de mümkün olmazsa, farz ihtiyat gereği selamdan sonra secde kaza edilmelidir. Teşehhüdü ise kaza etmeye gerek yoktur. |
Üzerine ihtiyat namazı ile iki sehiv secdesi farz olan bir kimse, önce ihtiyat namazını yerine getirmelidir. Aynı şekilde ihtiyat namazı ile bir secdenin kazası farz olursa, farz ihtiyat gereği önce ihtiyat namazını yerine getirmelidir. |
Namaz rekâtlarında zan, yakin hükmünü taşır. Örneğin, bir rekât mı yoksa iki rekât mı kılındığını bilinmez, iki rekât kılındığı zannedilirse, iki rekât kılındığı kabul edilmelidir. Aynı şekilde dört rekâtlı namazda, dört rekât kıldığı zannedilirse ihtiyat namazı yoktur. Ama namazdaki fiiller konusunda zan, şek yerine geçer. Örneğin rükû yapıldığı zannına varılırsa, secdeye gidilmemişse rükû yerine getirilmelidir. Fatiha’nın okunmadığı zannına varılırsa, süre okunmaya başlanmışsa zanna itina edilmemelidir, namaz da sahihtir. |