Hamamcı alacağının veresiye olmasını kabullenir ancak, gusleden kimsenin maksadı, borcu vermemek veya haram maldan vermek ise, aldığı guslü batıldır. |
Humusu verilmemiş parayı hamamcıya vermek isterse, her ne kadar haram iş yapmış olsa da guslünün sahih olduğu güçlü görüştür. Fakat humusa müstahak olan kimselere borçlanır. |
Gusül yapıp yapmadığı hakkında şüpheye düşen kimse, gusletmelidir. Ama gusülden sonra guslünün doğru olup olmadığı hakkında şüpheye düşen kimsenin yeniden gusletmesi gerekmez. |
Guslederken hades-i asgar meydana gelir örneğin idrar yaparsa, guslü bırakıp yeniden gusle başlaması gerekmez. Guslünü tamamlayabilir. Farz ihtiyata göre abdest de almalıdır. Ama irtimasi gusülden tertibi gusle veya tertibi gusülden irtimasi gusle geçerse, abdest alması da gerekmez. |
Vaktin az olmasından dolayı vazifesi teyemmüm olan mükellef, gusledip namaz kılacak kadar vaktin olduğunu sanıp gusleden kimse, guslü namaz için yapmış olsa da, Allah’a yakınlaşma niyetiyle yerine getirmişse sahihtir. |
Cünüplü kimse, namazdan sonra gusledip etmediği hususunda şüpheye düşerse, kıldığı namazları sahihtir; ancak sonraki namazlar için gusletmelidir. Eğer namazdan sonra ondan küçük hades meydana gelmişse, abdest de alması gerekir. Fakat vakti varsa kıldığı namazı yeniden kılması ihtiyaten vaciptir. |
Üzerine birkaç gusül farz olan kimse, hepsinin niyetiyle bir gusül yapabilir. Zahiren onlardan birini niyet ederse, diğerleri için de geçerli olur. |
Cünüp bir kimsenin bedeninin herhangi bir yerine Kurân ayeti veya Yüce Allah’ın ismi yazılı ise, abdest ve gülsü tertibi olarak yerine getirmek isterse, suyu bedenine eli yazıya değmeyecek şekilde ulaştırmalıdır. |
Cenabet guslü alan kimsenin namaz için abdest almaması gerekir. Hatta abdest alması ihtiyaten müstehap olmasına rağmen -orta istihaze guslünden başka- ayrı farz gusüller ve 634. meselede açıklanacak olan müstehap gusüllerle de abdest almadan namaz kılabilir. |