İnsan, kızını nikâh etmeden hala veya teyzesiyle zina ederse, vacip ihtiyata göre onların kızlarıyla evlenemez. |
İnsan, hala veya teyzesi kızıyla evlenir, onunla ilişkide bulunur veya ilişkide bulunmadan kayın validesiyle zina yaparsa, bu onların ayrılmalarını gerektirmez. |
Hala ve teyze dışında bir kadınla zina ederse, müstehap ihtiyat gereği zina ettiği kadının kızıyla evlenmemelidir. |
Müslüman bir kadın kâfir bir erkekle ister daimi isterse geçici evlenemez. Kâfir kitap ehli olsun veya olmasın fark etmez. Müslüman bir erkek de kitap ehli olmayan bir kadınla evlenemez. Yahudi ve Hıristiyan kadınlarına mut’a nikâhı yapmanın sakıncası yoktur. Vacip ihtiyat gereği ehli kitap kadınlarla daimi evlilik yapılmamalıdır. Mecusi bir kadınla vacip ihtiyat gereği mut’a nikâhı yapılmamalıdır. Nasibiler gibi bazı fırkalar, kendilerini Müslüman olarak bilseler de, kâfir hükmündedirler. Aynı şekilde mürtet biri ile, Müslüman kadın ve erkek daimi veya geçici evlilik yapamazlar. |
Rici talâk idesinde olan bir kadınla zina yapılırsa -vacip ihtiyata göre- kadın o erkeğe haram olur. Eğer mut’a veya bain talâkın idesinde veya vefat ve vetyi şüphe idesinde olursa, ideden sonra onu kendisine nikâhlayabilir. Ric’i talâk, bain talâk, mut’a, vefat ve vetyi şüphe idesinin anlam ve açıklamaları talâk hükümlerinde açıklanacaktır. |
Kocası olmayan bir kadınla, idesi dışında zina yapılırsa, vacip ihtiyat gereği tövbe etmedikçe onunla evlenemez. Tövbe etmeden bir başka erkek onunla evlenebilir. Bir kadın zinayla meşhur olursa tövbe etmedikçe, vacip ihtiyat gereği onunla evlenmek caiz değildir. Aynı şekilde zinayla meşhur olan erkek tövbe etmedikçe vacip ihtiyat gereği onunla evlenmek caiz değildir. İnsan zina yapan bir bayanla evlenmek isterse, müstehap ihtiyat gereği o kadın adet görüp temizleninceye kadar sabretmelidir. İster kendisi o kadınla zina yapmış olsun isterse bir başkası. |
Başkasının iddetinde olan bir kadını, insan kendisine nikâh eder, erkek ve kadın veya onlardan birisi iddenin bitmediğini ve kadının iddet halinde nikâh edilmesinin haram olduğunu bilirse, nikâhtan sonra ilişkide bulunulmasa bile, kadın o erkeğe ebedi haram olur. İddenin varlığını bilmez ve iddeliyken evlenmenin haram olduğunu bilmezlerse, yapılan nikâh batıldır. İlişkide bulunmuşlarsa ebedi haram olur ilişkide bulunulmamışsa ebedi haram olmaz iddet bittikten sonra yeniden nikâh yapabilirler. |
İnsan, kocası olduğunu bildiği bir kadınla evlenirse, ondan derhal ayrılmalıdır ve daha sonra onu kendine nikâh yapmamalıdır. Aynı şekilde insan kadının kocasının olduğunu bilmez onu nikâh eder ve nikâhtan sonra ilişkide bulunur ve daha sonra kocasının olduğu anlaşılırsa vacip ihtiyat gereği ondan ayrılmalı ve bir daha onunla evlenmemelidir. |
Kocası olan bir kadın bir başkasıyla zina yaparsa – vacip ihtiyata göre- zina ettiği erkeye ebedi haram olur. Kocasına haram olmaz. Tövbe etmez aynı işe devam ederse, kocası mihrini vererek onu boşaması daha iyidir. |
Talâk verilen, mut’a olup müddeti kocası tarafından bağışlanan veya müddeti dolan, bir kadın, bir müddet sonra evlenir, evlendiğinde birici kocasından idesi dolup dolmadığında şüphe ederse, şüphesine itina etmemelidir. |