Beden veya elbisede olan kan, dirhemden [işaret parmağının bir boğumundan] az olur ve rutubet ona ulaşarak kanı etrafa yayarsa, yayılan kan dirhem ölçüsünde veya daha fazla olduğu taktirde, onunla namaz batıl olur. Hatta kan ve rutubet, dirhem kadar olmasa bile hüküm aynıdır. Eğer rutubet kanla karışır etrafa da bulaşmazsa, onunla kılınan namaz sahihtir. |
Elbise veya beden kanlanmayıp kana değmek sonucu necis olursa, necis olan kısım dirhem büyüklüğünden az bile olsa, onunla namaz kılınmaz. |
Elbise veya bedende bulunan kan, dirhemden az olur ve başka bir necaset ona değerse, meselâ, bir damla idrar onun üzerine düşerse, bedenin veya elbisenin temiz yerine ulaşması durumunda onunla namaz kılmak caiz değildir. Hatta bedenin veya elbisenin temiz yerine ulaşmasa dahi farz ihtiyata göre onunla namaz kılmak caiz değildir. |
Namaz kılanın takke ve çorap gibi avret yerini örtmeyecek kadar küçük olan elbiseleri necis olursa, lâşe ve köpek gibi necis olan hayvandan yapılmadığı takdirde, onlarla kılınan namaz sahihtir. Ama onlardan yapılmışsa farz ihtiyata göre namazı batıldır. Yine necis yüzükle namaz kılmanın sakıncası yoktur. |
Necis mendil, kilit ve bıçağın namaz kılanın yanında olmasının sakıncası yoktur. Aynı şekilde yanında olan necis elbise de namazına zarar vermez. |
Bedeninde ve elbisesinde olan kanın dirhemden az olduğunu bilir, ama affedilmeyen kanlardan olduğuna ihtimal verirse, onunla namaz kılması caizdir. |
Bedeninde ve elbisesinde olan kanın dirhemden az olduğunu bilir, ama affedilmeyen kanlardan olduğunu bilmezse, namazdan sonra affedilmeyen kanlardan olduğu anlaşılırsa, namazı iade etmesi gerekmez. Aynı şekilde bir dirhemden az olduğuna inanarak namazını kılar, sonra dirhem kadar veya daha fazla olduğu anlaşılırsa hüküm aynıdır. |