Beden veya elbisede olan kan, dirhemden [işaret parmağının bir boğumundan] az olur ve rutubet ona ulaşırsa, kan ve ona ulaşan rutubet, dirhem [bir boğum] ölçüsünde veya daha fazla olduğu ve etrafa bulaştığı takdirde, onunla namaz batıl olur. Hatta kan ve rutubet, dirhem [bir boğum] kadar olmasa ve etrafa bulaşmasa bile, onunla namaz kılmak sakıncalıdır. Eğer rutubet kanla karışıp kaybolursa, namaz sahihtir. |
Elbise veya beden kanlanmayıp kana değmek sonucu necis olursa, necis olan kısım dirhemden [işaret parmağının bir boğumundan] az bile olsa, onunla namaz kılınmaz. |
Elbise veya bedende bulunan kan, dirhemden [işaret parmağının bir boğumundan] az olur ve başka bir necaset ona değerse, meselâ, bir damla idrar onun üzerine düşerse, onunla namaz kılmak caiz değildir. |
Namaz kılanın takke ve çorap gibi avret yerini örtmeyecek kadar küçük olan elbiseleri necis olursa, lâşe ve eti yenmeyen hayvandan yapılmadığı takdirde, onlarla kılınan namaz sahihtir ve yine necis yüzükle namaz kılmanın sakıncası yoktur. |
[Farz] ihtiyat gereği, kendisiyle avret yeri örtülebilen necis bir şey, namaz kılanın üzerinde olmamalıdır. Ama bu meseleyi bilmeyen kimse, bir müddet bu şekilde namaz kılmışsa, o namazları kaza etmesi gerekmez. |
Çocuk bakıcısı olan bir kadının, birden fazla elbisesi olmazsa, eğer yirmi dört saatte bir defa elbisesini yıkarsa, sonraki güne kadar o elbise çocuğun idrarından necis olsa bile, aynı elbiseyle namaz kılabilir. Ama farz ihtiyat gereği, elbisesini yirmi dört saat içinde hangi namazdan önce necis olmuşsa, o namaz için yıkamalıdır. Yine birden fazla elbisesi olur da onların hepsini giymesi gerekiyorsa, bunların hepsini yirmi dört saat içerisinde açıklandığı üzere bir kere yıkarsa kâfidir. |