• Nombre de visites :
  • 1716
  • 8/7/2009
  • Date :

Şehit Beheşti  (4)

şehit beheşti

  Şehit Beheşti burada toplu faaliyet konusunda birçok bilgi edinebildi ve İran’a döndüğünde bir yönetici olarak yerini aldı. Şehit Beheşti aynı zamanda altyapıya çok önem veriyordu, örneğin din dersi kitabını hazırlaması bunun bir örneğidir, Hakkani medresesinin açması ve din derslerine yeni bir akış kazandırması da bunun diğer örnekleridir.

  Sizce şehit Beheşti’nin devrim için ortamı hazırlamak yönündeki rolü ne idi?

  Sizin söylediğiniz bu iş bölümüne inanmıyorum. Devrimden önce iş bölümü yapıldı ve şehit Beheşti’ye verilen görev çok daha basit ve kolay bir görevdi. İmama Humeyni’nin öğrencileri arasında iş bölümü yapıldı ve Ayetullah Hamanai ile Refsenceni’nin görevi çok daha ağır idi. Refsencani’nin maddi durumu Ayetullah Hamanai’den çok daha iyi olması işini biraz kolaylaştırıyordu ama yine de çok ağır ve zor görevler yerine getirdi. Ayetullah Hamanai ise bir yandan fakirlik ve maddi zorluklarla boğuşurken diğer yandan da devrim için çalışıyordu; bu, işini çok zorlaştırıyordu ama hiçbir zaman yılmadı.

Şehit Beheşti’nin şahadet yıldönümünden yıllar geçiyor ve şehit Beheşti’nin mazlumca katledilmesi hala insanların aklında.

   Neden biz şehit Beheştiyi mazlum bir şehit olarak anıyoruz? İnsanlar şehit Beheşti’nin mazlumluğunu nasıl fark ettiler ve sizin bu konudaki görüşünüz nedir?

Beheşti, düşmanın odak noktası olmuştu, o dönemde direkt olarak imam Humeyni’ye saldıramıyorlardı ama şehit Beheşti’ye saldırabiliyorlardı.

  Cumhurbaşkanlığı için Cumhuri partisinden ilk aday olan kişi, Beheşti idi, bu yeteneğinin farkında idi, bütün devrimciler de bunun farkında idiler. Bütün bu olaylar yan yana geldiğinde düşman, olayı daha rahat anlayabiliyor ve kimi hedef alacağını belirliyor. Neden Beheşti mazlumdur? Çünkü toplumu ikiye bölmek istediklerinde susması gerekiyor.

şehit beheşti

  İmam Humeyni herkesin susması gerektiğine inanıyordu. Susmaktan başka ne yapsalardı aslıda düşmanın tam da istediğini yapmış olacaklardı. Şehit Beheşti’nin mazlumluğunu anlamak için o dönemin kendine has ortamını anlamak gerekiyor. Düşman çok tecrübeli idi. Toplumu ikiye bölebilseydi, insanları dindar ve aydın diye iki gruba böldüğü takdirde devrimi daha ilk aylarında yok etmiş olacaktı. İmama Humeyni düşmanın bu planını biliyordu ve öğrencilerini uyararak onları düşmana yardım etmemek için susmaya davet etti.

Saldırılar buradan başladı ve şehit Beheşti’nin susması, büyük bir zulüm’e uğramasıyla sonuçlandı. Şehit Beheşti imamına uyarak Beni Sedr ve yandaşlarına cephe aldı, bunun bedelini de çok ağır bir şekilde ödedi ama bütün olanlara rağmen, imamının dediğinden şaşmadı.

  Şehit Beheşti’nin zulüm’e uğraması işte bu saldırılara karşı sessiz kalmak zorunda kalmasıyla başladı. Hz Ali’nin zulüm’e uğramasını açıklarken haklı olmasına rağmen sessiz kalmak zorunda kalmasıyla açıklıyoruz. Bu çok büyük bir değerdir; şehit Beheşti de haklı olduğu halde sessiz kalmak zorunda kaldı.

  Dr. Şeraiti, Şehit Mutahhari ve Şehit Beheşti akımları dönemin İran toplumunda gün geçtikçe daha çok taraftar toplayan üç fikri akımdı; Şehit Beheşti’nin fikri akımı diğer iki akıma göre daha itidalli bir akımdı. Devrimden sonra Dr. Şeraiti ve Şehit Mutahhari’nin düşünceleri büyük ölçüde yayımlandı ve birçok kitap, makale ve sesli eserlerini bugün her yerde görebiliyorsunuz ama şehit Beheşti’nin düşünceleri toplumdaki yerini bulamadı ve gerektiği gibi yayımlanamadı.


Şehit Beheşti (3)

Şehit Beheşti (2)

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)