İttihat ve İslami Dayanışma (1)

"İlacımız, İttihat ve İslami Dayanışmadır"

Bugün İslam tarihi ve beşeri tarih için büyük ve önemli bir gündür. Çünkü bugün Nebii mükerrem ve islamın Resul-ü azâm hz. Muhammed bin Abdullah ile hakkın natık-ı hz. İmam Cafer bin Muhammed bin Ali bin Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib –as-nin kutlu doğum günüdür. Bugün o yüce ve âzim varlık ile İmam Cafer-üs Sadık’ın –as- kutlu doğum günü olduğu için Müslümanlar için en azametli gün sayılıyor. Bugünleri anmak biçim için bir zikr ve uyarı sayılıyor. Bu günün azametli mevludü (hz. Peygamber –sav-ni anıp, hatırlatma özel bir önem taşımaktadır.

Gerçekten beşeriyet, o azametli hakikatı, o yüce ve engin ruhu, onun nurunu doğru bir şekilde anlayıp, idrak etmekten acizdir.

Bizim gibi kimselerin diline akan sözler, işte o gerçeğin zahiri boyutlarını ifade etmektedir.

Beşeri akıl ve idrak gücü uzaktan bu unsurları nebii âzamın varlığında müşahede edebilir ve o yüce insanların hükümleri, kanunları ve kelimelerinin bereket denizine kendini bırakıp, gark olabilir. Bugün bir Müslüman ve bir insan olarak bizler peygambere muhtacız. Bizler beşeriyet cinsinden halklar olarak ona muhtacız. Çünkü peygamberi Ekrem sadece Müslümanlar için değil, alemlere rahmet olarak gönderildi.

Resulullah –sav- ilahî risalet olarak beşeriyete armağan ettiği en mükemmel ve kapsamlı eser, Kur’an-ı Kerim’dir.

Bize bırakılan bu ilahi eserden bizler feyz alabiliriz. Peygamberi Ekrem beşeriyet için kurtuluş ve, ıslah yolunu açtı. Beşeriyeti bu yolda hareket etmeye çağırdı. Çünkü İslam yolu, beşeri sorunları çözümler ve dertlere derman olur. Beşeriyetin dertleri eskidir ve belli bir dönem ve zaman kesidine ait değildir. Beşeriyet adalete ve hidayete, yüce ve ulvi insani ahlaka, yardım almaya ve kılavuza muhtaçtır. Beşeri akıl, ilahi mebusların yardımına muhtaçtır. Beşeriyet için bu yolu açan peygamberi azam bütün sıhheyi sadr’ı ve ilahi hidayet, ilahi inayet ve yardımlaşma bereketinden mahrum almanın asil etkeni ve kaynağı insanların bizzat kendileridir.

Bu hidayetsizliğin kaynağı bizim cehalet ve bilinçsizliğimiz, ihmalkarlığımız, tembelliğimiz ve pasif kalmamız, heva ve heves perestliğimiz, nefis perestliğimizdir. Eğer beşeriyet gözlerini açıp, aklını çalıştırarak, himmet edip kararlılıkla harekete geçerse, yol açık tutulur. Bu yolun açık tutulmasının nedeni beşeri toplumun bütün eski sorunları, dertleri ve eski yaralarının derman edilmesidir. Bu ilahi çağrının karşıtındaki çağrı şeytanla ordusu, dostlar ve beslemeleridir. Bunlar daima enbiya karşısında seferber olmuşlardır. İşte insan iki yol kavşağında bulunuyor ve bu iki yoldan birini seçmelidir.

Günümüzdeki İslam ümmeti -islam aleminin bütün noktalarındakiler-islam dini ve şeriati hakkında yeni bir bakış açısına sahip olmuş bulunuyorlar.

Uzun süreli gafletler, çağlar boyunca islami duru ve aydınlatıcı hakikatlerden uzak durduktan sonra beşeri toplum gözlerini açmıştır.İslam dünyasıyla İslam ümmeti gözlerini açmıştır. İslamî ahkâm ve maarifin ne olduğunun bilincine varmıştır. Çünkü beşeri ekol ve sistemlerin türevi felsefeler zaaf ve noksanlıklarını gözler önüne sermiş bulunuyorlar. İslam dünyası, islami şeriat ve hukukla islami maarif ve ahlakla bütünleşerek, beşeriyete yücelik teala ve kemala doğru harekette öncülük yapabilir.

Yazdır