• Nombre de visites :
  • 1668
  • 12/8/2009
  • Date :

Amerikan Emperyalizmi"nin Söylem Değişikliği (1)

obama

  Barack Obama'nın Kahire konuşması, Bush rejiminin İslamofobik söyleminden vazgeçildiğinin işaretidir; yoksa Amerikan imparatorluğunun uzun dönemli hedeflerinden değil.

  Tahmin edileceği üzere, Kahire konuşması sağ kanadın histerik eleştirilerine hedef oldu. Sean Hannity, Obama'nın "11 Eylül sempatizanlarının kendilerini dünya sahnesinde ifade etmeleri" anlamına geldiğini söylerken Charles Krauthammer, özürcü bir tonla alay etmeyi tercih etti. Senatör James Inhofe'ya göre "gayri-Amerikan" bir konuşmaydı. Bill O'Reilly konuşmayı "büyük bir başarı" olarak niteledi; David Horowitz ise muhafazakarların bu hususta Obama'yı desteklemeleri gerektiğini söyledi.

Muhafazakârlara hâkim bu şizofreni nasıl açıklanabilir?

Obama'nın Kahire konuşması, Amerikan emperyalizminin söyleminde mutlak bir değişimin habercisidir. Bush rejiminin kin dolu İslamofobik söyleminin başarısızlığını kabul etmek ve ABD'nin İslam ülkelerindeki imajını tamir sürecine girişmenin gerekli olduğu anlamına gelir.

  Konuşma söylemsel değişimin alâmetiydi ancak Amerikan dış politikasına yeni bir yol haritası çizmedi. Bunun yerine, Barack Obama üzerinden ustaca saklanmış liberal emperyalizmin yeniden ortaya çıkışının sinyallerini verdi.

Muhafazkâr bazı kesimler bu değişimin gerekliliğini tanıyor. 9/11 olayları, dış politika vizyonlarının zincilerini çözmeleri için muhafazakârlara bir mazaret sunmuştu. Bu eşsiz fırsatı kullanarak Ortadoğu'yu yeniden şekillendirecekleri ve Amerikan barışını (Pax Amerikana) tesis edecekleri programı uygulamaya giriştiler. I.Bush'un ve Clinton yönetimlerinin teveccüh etmediği "Medeniyetler çatışması" benzeri tezler hâkim fikirler hâline geldi.

  Bu fikirler her kesimi etkisi altına aldı öyle ki sol kanattan bazıları bile müslüman milletlerin geriliğe battığını, bu milletlerin ve batıdaki müslüman cemaatlerin aydınlanmış Batı tarafından modernize edilmesi fikrini kabul ettiler (örneğin Irak'a demokrasi götürülmesi, laiklik bahanesiyle tesettürün yasaklanması savları). Savaş karşıtı hareket içerisinde ırkçılık karşıtı ilkeli bir duruşun yokluğu, Arapların ve müslümanların başına ciddi işler açtı.

obama

Obama'nın konuşmasını değerlendirirken İslamofobik söylemden uzaklaşıldığını söylememiz bu yüzden önemlidir.

Medeniyetler çatışması tezini reddeden Obama, Doğu-Batı arasında paylaşılan müşterek tarih ve özlemlerden bahsetti."Çatışma" söylemi, Batı'yı ve İslam dünyasını, birbirlerini karşılıklı olarak dışlayan zıt kutuplar olarak görür; Obama ise "müşterek ilkeler" olduğundan söz etti. "Uygarlığın" İslama olan borcunu dile getirdi zira "Avrupa rönesansına ve aydınlanmaya giden yolun taşlarını döşemişti." Bilim, tıp, denizcilik, mimari, hat sanatı ve müzik gibi alanlarda müslümanların katkılarını kabul etti.

Obama, 11 Eylül'den sonra sıkça dile getirilen efsâneleri ele aldı. İslam'ın şiddet yanlısı bir din olduğu iddiasını karşılık olarak İslam tarihindeki hoşgörü geleneğini andı. Kuran'dan ayetler okuyarak İslam'ın masum insanlara karşı şiddeti onaylamadığını gösterdi ve Hıristiyan-engizisyon döneminde İspanya'daki müslümanların sergilediği hoşgörüye işaret etti.

  Endonezya, Bangladeş, Türkiye ve Pakistan gibi müslüman ülkelerde kadınların liderlik makamlarına geldiğini, kadın hakları mücadelesinin Amerikan hayatının çeşitli yönlerinde halen sürdüğünü belirtti. Kadın haklarını yalnızca batının tanıdığı fikrini bir kenara koymuş oldu böylece.

  Başörtüsü kullanan kadının daha az eşit olduğu fikrini reddetti ve başörtüsünün, kadının bir seçimi olması gerektiğini söyledi. Batılı ulusların kadının ne giyineceğine karar verme çabalarına karşı çıktı ve "herhangi bir dine karşı husumeti liberalizm kisvesinde saklayamayız" dedi.

  Obama, ABD'nin çifte standartlarını zarifçe kabul etti İşkenceyi yasallaştırarak "ideallerine" aykırı hareket ettiğini söyledi. Kimin nükleer silahlara sahip olabileceğine bir ulusun karar veremeyeceğini kaydederek Amerika'nın İran nükleer programına muhalefetine ve fakat İsrail'in nükleer cephaneliğine ses çıkarmamasına atıf yapmış oldu.


Amerika, İrana neden diyalog teklif ediyor? (2)

Amerika İrana Niçin Kabadayılık Yapamaz

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)