Haccı Terkeden
قَالَ رَسُوْلُ اللهُ (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ): «مَنْ مَاتَ وَلَمْ يَحُجَّ فَلْيَمُتْ إِنْ شَاءَ يَهُوْدِيّاً وَ إِنْ شَاءَ نَصْرَانِيّاً».[1]
Hz. Muhammed (s.a.a): “Kim hac farizasını yerine getirmeden ölürse, isterse Yahudi olarak istese de Hıristiyan olarak ölsün.”
Açıklama: Aynı konuyu içeren hadis İmam Cafer Sadık’tan (a.s) da nakledilmiştir.[2]
Hac ve Kurtuluş
«حَجَّ فُلاَنٌ أَيْ أَفْلَحَ فُلاَنٌ».[3]
Hz. İmam Muahmmed Bakır (a.s)’a hacca neden “hac” denilmiştir diye sorulduğunda İmam şöyle dedi: “Haccı yerine getirdi, “kurtuluşa erdi” anlamındadır.”
Haccın Değeri
«وَدَّ مَنْ فِي الْقُبُورِ لَوْ أَنَّ لَهُ حَجَّةً وَاحِدَةً بِالدُّنْيَا وَ مَا فِيهَا».[4]
Hz. İmam Muahmmed Bakır (a.s) veya Hz. İmam Cafer Sadık (a.s)[5]şöyle dedi: “Mezarlarda olanlar, dünyayı ve dünyadaki bütün servetleri vermek pahasına bir haccın sevabını kazanmak isterler.”
Haccın Hakkı[5]
قَالَ الْإِمَامُ زَيْنُ الْعَابِدِيْنَ (عَلَيْهِ السَّلاَمُ) فِيْ رِسالَةِ الحُقُوْقِ: «حَقُّ الْحَجِّ أَنْ تَعْلَمَ أَنَّهُ وِفَادَةٌ إِلَى رَبِّكَ وَ فِرَارٌ إِلَيْهِ مِنْ ذُنُوْبِكَ وَ
فِيْهِ قَبُوْلُ تَوْبَتِكَ وَ قَضَاءُ الْفَرْضِ الَّذِيْ أَوْجَبَهُ اللهُ تَعَالَى عَلَيْكَ». [6]
Hz. İmam Zeynulabidin (a.s) Hukuk Risalesinde şöyle buyurur: “Haccın hakkına gelince, onun, Rabbinin huzuruna çıkmak, günahlarından O’na doğru kaçış, tevbenin kabul vesilesi ve Allah Teala’nın senin üzerindeki farzını yerine getirmek olduğunu bilmendir.”
---------------------------------------------------------------
[1] Mustedreku'l-Vesail, c. 8 s., 18; Meheccutu’l-Beyza, c. 2 s. 145.
[2] Meheccutü’l-Beyza c. 2 S. 145
[3] Vesailu'ş-Şiâ, c. 11 s. 103; İlelu’ş-Şerai s. 411
[4] Vesailu'ş-Şiâ, c. 11 s. 110; Tehzibu’l-Ehkâm c. 5 s. 23
[5] Bu tereddüt, raviden kaynaklanmıştır.
[6] Men Layahzeruhu’l-Fakih c. 2 s. 620