• Nombre de visites :
  • 1147
  • 2/1/2008
  • Date :

Bush"un bir B planı var mı?

bush

 

   Bush"un, el-Kaide"nin batıya karşı bir komplo olarak hala kullandığı Pakistan"da başarısız olan politikaları, Irak"ın bir zamanlar ettiğinden daha fazla ABD güvenliğini tehdit ediyor.

   Perşembe günü Benazir Butto"nun suikasta uğraması, Müşerref parmağıyla radikal Müslümanlara işaret ederken, Butto"nun destekçilerinin başkan Pervez Müşerref"i suçlamalarıyla birlikte İslamabad ve Karaçi"deki, ayaklanmayı provoke etti. Pakistan"daki istikrarsızlığın yenilenmesi, Bush yönetiminin iki cepheli bir savaş yürüttüğünün ve her iki savaşında iyi gitmediğinin acımasız bir hatırlatıcısı olarak ortaya çıktı. El-Kaide ile savaş, Afganistan"ın yeniden inşası ve Pakistan"ın demokrasiye ve hukukun hâkimiyetine doğru itilmesi çabalarını hafifletirken, Bush"un Irak karmaşasına yüz milyarlarca dolar aktarmaya yönelik kararı, tehlikeli ve başarısız bir oyun olarak ortaya çıktı. Soru başkan Müşerref"in, 1978"deki İran şahını andırıp andırmadığıdır. Yani onun otoritesi insanlar arasında onarılamaz bir şekilde çöktü mü?

Bush yönetimi Bağdat"a yüz milyonlarca dolar akıtırken, ABD güvenliği ve el-Kaide uğraşmanın ucuz bir yolu olarak askeri diktatör Müşerref"i sınırsız bir şekilde destekledi. George W. Bush bütünüyle Pakistan adli teşkilatının, hukukun üstünlüğünün ve her hangi bir gerçek demokrasinin hırslı bir general tarafından yok edilmesine izin vermeye istekliydi.

   Washington için Butto"nun Pakistan"a dönüşüne izin verilmesi sadece Müşerref"in meşruiyetini desteklemenin bir yoluydu. Şu an Pakistan yeni bir kargaşa ile yüzleşiyor ve Bush"un bir B planının olmadığı görülüyor. Pakistan nükleer bir güç olduğundan ve el-Kaide radikalleri onu batıya karşı hala bir komplo olarak kullandıklarından bu başarısızlık mazeretsizdir ve bir zamanlar Irak"ın ettiğinden daha fazla ABD güvenliğini tehdit etmektedir.

   Bir polis gibi giyinen silahlı suikastçı yaklaşıp ona iki el ateş ettiğinde Pakistan Halk Partisi"nin lideri Butto üstü açılan aracından dışarıya sarkmıştı sonrasında suikastçı beline doladığı bombayı patlatarak onu ve 22 kişiyi öldürdü. Butto"nun öldüğü ilan edildiğinde Rawalpindi"de ve Butto"nun memleketi olan Karaçi"nin büyük güney liman kasabasında ayaklanma başladı. Butto"nun destekçilerinin çoğu, son zamanlarda askeri görevinden ayrılmasına karşın 1999"da askeri bir darbe ile iktidara gelen ve askeri bir diktatör olarak hükmeden Müşerref"i suçladı. Müşerref"in partisi Pakistan Müslüman Birliği"nden önemli bir politikacının evi, kızgın bir kalabalık tarafından yakıldı. Pakistan Halk Partisi"nden pek çok kişinin adil olsun veya olmasın Butto"nun ölümü için Müşerref ve onun destekçilerini suçladıkları açıktır. Eğer bu algı yaygınlaşırsa Müşerref"in hayatta kaldığını görmek çok zor olacaktır.

   PHP"nin, Bush yönetiminin askeri idareden uzaklaştıracak bir geçişi başlatacağını umduğu programlanmış 8 Ocak parlamento seçimlerinde iyi bir sonuç alması bekleniyordu. Birbiri ardına gelen seçimlerde iyi oy alabildiğini ispatlamış etkileyici bir siyasi parti temellerine sahip PHP, 1970"lerden beri Pakistan siyasetinde önemlidir. Son 36 yıl içinde 11 yıl federal düzeyde hükümetteydi ve Pakistan"ın en zengin ve en kalabalık eyaleti Pencap"ta özel bir güce sahipti. Parti, Butto"ya resmi bir şekilde bir halef seçmek için bir kongre yapacaktır fakat parlamento seçimlerinin hala 8 Ocak"ta yapılıp yapılmayacağı şüphelidir. Merkezin sağındaki Müslüman Birliği Partisi"ne başkanlık eden Butto"nun rakibi Navaz Şerif, Pakistan ordusunun Butto"ya daha iyi bir güvenlik sağlamada başarısız olmasını protesto etmek için partisinin seçimleri boykot edeceğini ilan etti.

   Butto"nun suikasta uğraması, Bush yönetiminin Güney Asya"daki politikasına büyük bir darbedir. Müşerref, hiç bir rakibinin olmadığı 2002 baharındaki bir referandumda kendisini "başkan" seçtirdiğinde Washington başka bir yöne bakıyordu. Washington, Müşerref"in, PHP ve MBP gibi önemli iki partiyi 2002 sonbaharındaki seçimlerde engellemeye yönelik müdahalesinin kabul etti. Müşerref"in yapmayı başardığı şey, önceleri hiç bu kadar iyi sonuçlar almamış olan fakat rakipleri ordu tarafından engellendiğinde yarışmaya gereksinim duymayacak bir şekilde bırakılan Müslüman radikallerin ellerine önemli kuzeybatı sınır eyaletini ve Belucistan"ı vermek oldu. Radikal Müslüman yerel yönetimler el-Kaide gibi bir şeyin olduğunu inkar ederek sırayla radikal Müslümanların adaylığı için müdahalede bulunuyorlar.

Politik başarısızlığın kombinasyonuyla Müşerref, Pakistan"ın Peştun bölgelerinde hâkim olan radikallere yardım etti ve keskin bir şekilde bağımsız olan kuzey kabile bölgelerinde askeri müdahalelerinin gevşekliği, daha büyük şiddet için gerekli aşamanın kurulmasına yardım etti. Kuzeyin çorak tarım bölgelerinin hükümet tarafından göz ardı edilmesi de huzursuzluğu ateşledi.

   Washington"un diktatörü koruyor olduğu zamanda ABD, Afganistan"ın güneyinde bir Peştun canlanmasını aşmaya çalışırken Afganistan"da bir inşa algısı oluşturmaya ve Hamid Karzai"nin hükümetini güçlendirmeye girişmişti. Taliban ve el-Kaide"nin "Arap-Afgan" kalıntıları Afganistan ve Pakistan"ı ayıran kabile bölgelerinin çorak sınır topraklarında saklandılar ve yeniden örgütlendiler. Onların Avrupa"daki militan Müslümanlarla bağlarını sürdürdükleri hatta onları eğittikleri ile ilgili bazı deliller var. Pakistan ordusu Karzai hükümetini sevmiyor ve Amerikan yardımıyla iktidara gelen "Kuzeyli İttifakını" İran ve Hindistan ile aşırı dost olarak görüyor. Pakistan ordusunda ve ordunun istihbarat kanadı Servisler Arası İstihbarat"ta bazı unsurların Pakistan"a dost olan bir hükümetin iktidara geleceği umuduyla Peştun kabile üyelerini gizlice Karzai rejimine kışkırttıklarından kuşkulanılıyor.

   Paradoksal bir şekilde Pakistan ordusu Pakistan"ın içinde olan Taliban benzeri gruplara baskı yapıyor. Askerler, kuzeyin sarp kabile bölgelerinde önemli bir kaç çatışmada savaştılar ve yaklaşık 700 kadar el-Kaide üyesini ele geçirdiler. Fakat Veziristan"ın ve civarının keskin bir şekilde bağımsız olan kabile üyeleri mücadele ettiler. Onların Müslüman militanların kendileriyle mücadele edecekleri umuduyla ordu, kabile liderleri ile Eylül 2006"dan başlayan bir ateşkese bile girişti. Bu ateşkes anlaşması, neo-Devbandi (Hindistan"da başlayan Sufi İslami ihyacı bir hareket) kültüne bağlı ve katı kuralcılığı savunan Peştun ve Beluc kabile üyelerinin kendilerini konumlandırdıkları ve zorbalar gibi davranmaya başladıkları başkent İslamabad"daki Kızıl Mescid"e (Lal Mescidi) ordunun saldırmasıyla çökmeye başladı. Orada bulunanların silah depoladıkları mescidin kapatılması için Müşerref"in orduya emir vermesi kanlı bir çatışmayla sonuçlandı. Sonrasında Pakistan"ın kuzeydoğusundaki Müslüman militanlar bir dizi intihar bombalaması girişimi gerçekleştirdiler.

   Müşerref eğer göz ardı edilen kuzeyin çiftçi topluluklarının köktenciliklerinden kaynaklanan kırsal bir kriz ile karşılaştıysa bir şehir krizi ile de karşılaştı. Son altı yılda Pakistan ekonomisinin iyi büyümesi, eğitimli ve kablolu TV ile, İnternet ile dünyayla bağlantılı sayıları on milyonları bulan yeni bir orta sınıfın oluşmasına yardım etti. Bunlar beyaz yakalı meşguliyetlerini sürdürmek için hukukun üstünlüğüne bağımlılar ve Müşerref, Yüksek Mahkeme"nin başyargıcına saldırmaya kalkıştığında şehirli orta sınıf geniş meydan toplantıları yaptılar ve mahkemelerin etkisizleştirilmelerine direndiler. İlk raundu aldılar, Kızıl Mescid fiyaskosuyla zayıflayan Müşerref başyargıcı görevine tekrar getirmek zorunda kaldı.

   Benazir Butto 1988"den 1990"a ve yine 1993"ten 1996"ya kadar olmak üzere iki kez başbakanlık yaptı ve her iki dönemde de yolsuzluk suçlamalarıyla görevden alındı. Müşerref"in askeri darbe yaptığı 1999 yılından beri politik sürgündü. Kızıl Mescid fiyaskosu ve ülkenin Yüksek Mahkeme"siyle girdiği çatışmadan sonra Müşerref o kadar zayıfladı ki yeni bir Amerikan planını kabul etti. Plan, Butto"nun dönüşünü ve seçimlere katılmasını sağlıyordu. Böylelikle o muhtemelen gelecek başbakan olacaktı. Plan, Müşerref"in ordudan ayrılmasını ve sivil bir başkana dönüşmesini sağlıyordu. Bu plan, Yüksek Mahkeme Müşerref"in başkan olmak için uygunsuz olduğu yönünde karar verecek gibi göründüğünde engellenme tehlikesi içindeydi ve diktatör, mahkemeyi yetkisizleştirerek, onu kendi destekçileri ile doldurarak ve bir olağanüstü hal ilan ederek tepki gösterdi. Butto bu dayatmacı hareketlere fena halde bozulduğunu ifade etti ve açıkça kendisinin meşruiyetini lekeleyeceklerinden korktu. Şiddetli Amerikan baskısı altında Müşerref, olağanüstü hali kaldırdı ve 8 Ocak"ta yeni seçimlere razı oldu.

Pakistan"ın geleceği şimdi kasvetlidir ve elinden geldiği kadarıyla 160 milyonluk bu ulus büyük Ortadoğu"daki Amerikan güvenliğinin doğu cephesini destekliyor, onun kaderi Amerika"nın kendisinin kaderiyle tamamen örtüşmektedir.

  11 Eylül saldırıları için gerekli olan para Pakistan"daki bankalardan Florida"ya gönderildi ve el-Kaide ülkeyi Afganistan"a geçmek için kullandı. Pakistan"daki istikrarsızlık ülkedeki 26,000 askeri ve bir o kadarda NATO askerini tehlikeye atarak Afganistan"a taşabilir. Eğer Pakistan siyaseti yolunu bulursa, Benazir Butto"nun halefi PHP tarafından hemen seçilirse ve parti tek parça olarak kalmaya devam ederse ve seçimler fazla vakit kaybedilmeden yapılırsa kriz atlatılabilir. Fakat eğer ciddi ve devam eden bir kargaşa olursa radikal Müslümanlar bu kargaşadan kesinlikle faydalanacaklardır.

   Bu krizi atlatmak için Bush yönetimi hızlıca yetkileri elinden alınmış ve Müşerref tarafından ev hapsinde tutulan Pakistan Yüksek Mahkemesi başyargıcının yeniden yetkilendirilmesi için ısrar etmelidir. PHP"nin ordunun müdahalesi olmadan Bayan Butto"nun halefini seçmesine izin verilmelidir. Erken seçimler yapılmalı ve ülke sivil bir iktidarla yönetilmelidir. ABD"deki pek çok aydının izleniminin tersine Pakistan halkı çoğunlukla ılımlı ve İslam"ın Taliban tarzına ilgisizdir. Fakat eğer ABD ve "demokrasi" zihinlerinde askeri diktatörlük, yargıçların keyfi bir şekilde görevden alınmaları ve politik istikrarsızlık ile ortak hale gelirse onlar ABD için çok daha az elverişli diğer politika türlerine yönelebilirler. Müşerref, halkın çoğunluğunun kendisine karşı olması durumunda Pakistan ordusunun kendisinin yanında duracağını umabilir. Bu umutsuz bir girişimdir, 1978-79"da İran şahının keşfettiği gibi tehlikeli bir umuttur.


ABD İslâm'a Karşı Savaşta

Bush’un beyat tazeleme ziyareti

 

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)