• Nombre de visites :
  • 2273
  • 28/8/2011
  • Date :

Nehcül-Belağaya göre Din ve İman -3

nehcül-belağaya göre din ve iman

* Amelsiz sevap dileyen, yaysız ok atmaya kalkan kişiye benzer.

* Bu ümmetin en hayırlıları hakkında bile Allah'ın azabından emin olmamalısın; çünkü yüce Allah "Allah azabından emin olanlar ancak zarara uğramış topluluklardır" buyurmuştur (7, A'râf, 99); bu ümmetin en kötüsü hakkında bile Allah'ın rahmetinden ümit kesmemelisin; çünkü Allah, "Allah'ın rahmetinden kâfir olan topluluktan başka kimsecikler ümit kesmez" buyurmuştur. (Yûsuf, 87).

* İnanan kişinin günde üç işi vardır: Bir zaman Rabbiyle münacat eder, ona kullukta bulunur; bir zaman geçimi için çalışır; bir zamanı da vardır, helâl ve güzel lezzetlerle zevklenir. Akıllı kişi, ancak üç şey için yolculuk eder: Geçimini sağlamak, âhiretini elde etmek yahut da haram olmayan zevk ve lezzet elde etmek için.

(Birisi, huzurlarında, Allah'tan suçlarımı örtmesini dilerim deyince buyurdular ki:)

* Anan yasında ağlasın; biliyor musun, suçların örtülmesini, bağışlanmasını istemek nedir? Suçların örtülmesini istemek, İlliyyin[4] derecesidir; bunun da altı anlamı vardır: Birincisi geçmiş suçlara nadim olmak, ikincisi ebedî olarak o geçmiş suçları bir daha işlememek, üçüncüsü Allah'a temiz ulaşmak, kul hakkında kendisinde bir şey olmadığı halde kavuşmak için yaratılmışların haklarını kendilerine vermek, dördüncüsü sana vacip olan bütün emirlerini yerine getirmeye niyet etmek, beşincisi, bedeninde hırstan bitip gelişmiş etleri, dertle, gamla eritmek, derini kemiğe yapıştıracak kadar zayıflamak, ondan sonra helâl lokmadan gelişen ete kavuşmak, altıncısı bedenine evvelce suç işleme tadını tattırdığın gibi ibadet elemini de tattırmaktır. Bu şartlardan sonra, Allah'tan suçlarını örtmesini dilerim diyebilirsin.

Allah'ın öyle kulları vardır ki Allah onları kulların faydalarına hizmet etmek için nimetlerle nimetlendirmiştir. Onların ellerine nimetler vermiştir. Onlar da o nimetleri kullara ihsan ederler. Fakat ihsan etmediler mi de o nimetleri onlardan alıp başkalarına verir.

* (Bâzı bayramlarda buyurmuşlardır ki:)

Bayram, orucunu, geceleri ettiği ibadeti Allah'ın kabul ettiği kişiye bayramdır. Hangi gün Allah’a isyân edilmezse o gündür bayram.

Allah dostları o kişileridir ki insanlar dünyanın görünüşüne baktıkları zaman onlar, dünyanın içyüzü görürler. İnsanlar hemencecik elde edilecek dünya işleriyle uğraşırlarken onlar, bir müddet sonra gelecek âhireti elde etmek kaygısına düşerler. Ahiret işlerine koyulurlar. Kendilerini öldürecek zevklerden geçerler, o zevkleri öldürürler. Terk edecekleri şeyleri bilirler de daha önce terk ederler. Görürler, bilirler ki başkalarının dünyadan elde ettikleri çok şey pek azdır. Onların dünyayı elde etmeleri ellerinden yitirmelerinden başka bir şey değildir.

* Allah dostları insanların uzaklaştıkları şeylere düşmandırlar. İnsanların düşman oldukları şeylere dostturlar. Onlarla Kitabın hükümleri bilinir; onlardır Allah'ın Kitabıyla bilenler. Onlarla Kitabın hükümleri yürütür; onlardır Kitabın hükmüyle yürüyenler. Umdukları şeyin üstünde umulacak bir şey görmezler onlar. Korktuklarının üstünde korkulacak bir varlık tanımazlar onlar.

* İmanın alâmeti, yalan sana fayda, gerçek zarar verecek olsa bile gerçeği seçmen, sözünü bilginden fazla söylememen, başkalarının sözlerinde de Allah'tan korkman, çekinmendir.


Nehcül-Belağaya göre Din ve İman -2

Nehcül-Belağaya göre Din ve İman -1

Nehc’ul Belağa’nın Kur’an’la olan İlişkisi

NEHC-ÜL BELAĞA'NIN KAPSAMLILIĞI

TEVHİT VE MARİFET

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)