• Nombre de visites :
  • 1473
  • 6/1/2010
  • Date :

Bence Tam Ağlama Mevsimi  3

ağlama

  Allah, Meryem sûresinde değişik nebileri özel hususiyet ve fâikiyetleriyle bir bir tebcil, takdir ve tahsin ettikten sonra: "Bunların hemen hepsi, kendilerine Rahmân'ın âyetleri okununca hıçkırıklarla secdeye kapanırlar."1 diyerek konuyu âh u efgân etme fasl-ı müşterekiyle noktalar.

  Önceki din ve başka kitaplarla ilk tenbihini almış olan, müteâkiben Son Peygamber'den son mesajı dinlerken hâlden hâle giren eski mü'min, yeni mûkinleri tebcil sadedinde de Kitab-ı Mübîn:

"Onlar, Peygamber'e inen Kur'ân'ı dinlediklerinde ondan anlayıp zevk ettikleri haktan ötürü sen onların gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün."2 şeklinde ferman ederek, gözyaşlarının nezd-i ulûhiyetteki önemini ihtar eder.

  Keza Kur'ân, Allah yolunda mücahede için gerekli imkâna sahip olamadıklarından ve bu konuda kendilerine bir el uzatılamadığından dolayı "Habibim! Sen onlara: Size binek olarak verecek bir şey bulamıyorum, dediğinde, (düşmanla savaşa iştirak edemediklerinden ötürü evlerine) gözleri yaşlarla dolu olarak döndüler."3 fermanıyla daha başka gözyaşı kahramanlarını nazara verir ve semanın takdirleriyle o kırık kalbleri teselli eder.

  Ağlamanın rabbânîlere mahsus bir hâl olduğunu hatırlatmanın yanında, hayatı oyun ve eğlence sanıp ömürlerini gülüp oynamakla geçirenler hakkındaki ikaz ve tenbih de yine Kur'ân'a ait. Kur'ân:

"Gayrı bunlar kazandıkları onca negatif şeyden ötürü az gülsün ve çok ağlasınlar."4 irşadıyla ağlamanın önemine farklı bir göndermede daha bulunur.

  Kur'ân onlarca âyetle ve farklı üslûplarla hep aynı gerçeği hatırlatır ve bize, konumumuza göre bir duruş belirlememizi salıklar.

  Kur'ân'ın bu ısrarlı tenbihleri karşısında onun aydınlık ruh mübarek Mübelliği de hayat-ı seniyyelerini hep bu çizgide sürdürür:

  O, arkadaşlarına yer yer: "Müjdeler olsun nefsine hâkim olana! Müjdeler olsun (misafir kabul etme adına) evini geniş ve müsait tutana! Müjdeler olsun hataları karşısında gözyaşı dökenlere!"5 diyerek âdeta üç basamaklı bir miraç yolunu gösterir ve onları kendi ufkuna çağırırdı; çağırır ve "Eğer bildiğimi bilseydiniz, az güler, çok ağlardınız."6 gibi ifadeleriyle de arkadaşlarının nazarlarını fizik ötesi dünyalardaki ürpertici şeylere çevirirdi.

ağlama

  Onlara, hep âh u vâh edip ağlamayı salıklar ve riya ile kirlenmemiş, haşyetle dökülen gözyaşlarının ilâhî azaba karşı bir sütre olabileceğine dikkatlerini/dikkatlerimizi çeker: "İki göz vardır ki ötede onlara ateş dokunmaz: Biri, Allah karşısında haşyetle yaş döken göz, diğeri de hudut boylarında ve düşman karşısında ayn-ı sâhire."7 diyerek irşadda bulunurdu.

  Bu mazmunu farklı bir üslûpla vurguladığı bir başka münasebetle "Memeden çıkan sütün dönüp memeye girmesi nasıl mümkün değildir; (âdet-i ilâhî açısından) öyle de, haşyetullahla ağlayıp inleyenin de Cehennem'e girmesi asla söz konusu olamaz."8 der ve gözyaşlarının nezd-i ilâhîdeki kıymetine vurguda bulunur.

  Hele bir de bu ağlayıp sızlama, halka kapalı Hakk'a açık yerlerde gerçekleştiriliyorsa.. doğrusu böyle bir şeyi değerlendirecek bir kıstas bilmediğimi itiraf etmeliyim...


1-. Meryem sûresi, 19/58.

2-. Mâide sûresi, 5/83.

3-. Tevbe sûresi, 9/92.

4-. Tevbe sûresi, 9/82.

5-. Münzirî, et-Tergib ve't-Terhib 4/116.

6-. Buhârî, Küsûf 2; Müslim, Fezâil 134.

7-. Tirmizî, Fezâilü'l-Cihad 12.

8-. Tirmizî, Fezâilü'l-Cihad 8; Nesâî, Cihad 8.


Bence Tam Ağlama Mevsimi 2

Bence Tam Ağlama Mevsimi 1

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)