• Nombre de visites :
  • 1613
  • 26/8/2016
  • Date :

Tesbih İpine Sarılan Dua Taneleri

 

tesbih ipine sarılan dua


 

Tesbih, asırlar boyunca dilden dile gönülden gönüle aktarılan dualarda önemli bir kültür mirası öğesi olarak her zaman karşımızda durur.

Necip Sarıcı, Duâ Tâneleri Tesbih serlevhalı kitabının hoş kokulu satıraralıklarında dua tanelerinin serencamını anlatıyor. Dua tanelerinin serancamı, aynı zamanda bizim kültürümüzün; medeniyetimizin de serencamı 

Duâ taneleri kitabı, müstakil olarak tesbih üzerine çalışılmış en önemli eser mahiyetinde En azından, şimdiye kadar mütevazı bir sanat kitabı koleksiyoneri olarak daha kapsamlı bir tesbih kitabına tesadüf edemediğim için böyle söyleyebiliyorum. Kitap özel basım, rotatiflerden 3 bin adet kitap geçmiş

Tesbih, asırlar boyunca dilden dile gönülden gönüle aktarılan dualarda önemli bir kültür mirası öğesi olarak her zaman karşımızda durur.

İslam-Türk medeniyetinde tesbih, önemli bir kilometre taşı hüviyetindedir. Gönüllerinde her daim ukba iklimine yönelik açık kapılar bulunan mümin ve mütevekkil tesbih ustalarımız asırlar boyunca tesbih yapımını, eskimez medeniyetimizin bir sanat konusu hâline getirmişlerdir. Yine yüzyıllar boyunca tesbih ustalarının parmakları arasından dökülen dua taneleri, şüphesiz önce inanç sahiplerinin, sonra inanç sahibi koleksiyonerlerin daha sonra da ticari ya da gayrı ticari koleksiyonerlerin vazgeçemediği bir unsur olagelmiştir.

Tesbih'in sırf bir ibadet aracı olmadığına da vurgu yapan müellif, farklı kültürlerdeki farklı katmanlardan çok önemli kişilerin de bu öğeyi bir "aksesuar" ya da "oyalanma" veya "düşünme" aracı biçiminde kullandığını fotoğraflarla vurguluyor.

Necip Sarıcı, yıllarını; daha doğrusu ticari birikimini, hat, tezhip, minyatür ve ebru sanatına vakfetmiş bir işadamı. Klasik İslâm sanatlarından herhangi bir nevide eser toplayanlar, Sarıcı'nın koleksiyonlarından bir şekilde haberdardır.

Sarıcı'nın hatırı sayılır bir tesbih koleksiyonu da var. Kehribardan oltu taşına, bağa kabuğundan gül ağacına; pelesenkten mercana kadar yüzlerce tesbih, Sarıcı'nın tesbih dolaplarında, meraklılarına/ziyaretçilerine lisan-ı haliyle sabrı, tevekkülü ve en önemlisi duanın esrarını anlatıyor.

İnce bir zevkin özenle işlenmesi

Dua Tâneleri Tesbih kitabı yazarın sanat zevkinin bir tezahürü olarak karşımızda duruyor. Yazar, tesbihle ilgili efradını cami ayarını mani bir çalışma yapılmadığını görünce kollarını sıvar. Türkiye'nin en mahir fotoğrafçılarıyla günler boyunca evindeki tesbihlerin en iyi görüntülerini almaya çalışır.

Yıllar süren araştırma, uzun ve zahmetli ameliyeler neticesinde içinde 450'den fazla fotoğraf bulunan 320 sayfalık büyük boy Duâ Tâneleri Tesbih kitabı ortaya çıkar.

Sarıcı, kitabının bidayetinde "tesbihin", birkaç mezheb dışında bütün dinlerin kabullendiği ibadet aracı olduğunu belirterek, muhtelif dinlerde farklı sayılarla kullanılan "tesbih"in İslamiyet'ten önceki izlerini de sürüyor.

Kitabı iki bölümde tasarlayan yazar, "dua taneleri"nin geçirdiği evreleri ve sayısal özellikleri "tesbih"in öyküsü; bu öğenin farklı inanç türlerindeki şekilleri ve yapım biçimleri de "duâ taneleri" bölümünde ele alıyor.

Necip Sarıcı, tesbih tanelerinin Anadolu coğrafyasındaki yolculuğunu, Anadolu'daki önemli tesbih ustalarını, tesbih yapım tekniklerini fotoğraflarla hadisenin meraklılarına arz ediyor.

Yazar, tesbih yapımında kullanılan "cam"ın 4500 yıllık öyküsüne de kitabında yer vererek kehribar, yılanağacı, narçıl, abanoz, fildişi, mercan, sedef, inci, balina kemiği gibi birbirinden kıymetli materyallerden çekilerek ortaya çıkan tesbihleri, görsel fotoğraf kareleriyle okuyucularının evlerine misafir ediyor.

Duâ tanelerinin "sabır taneleri"ne dönüştüğü mekânlarda üretilen "mahpushâne tesbihleri"... Edebiyâtımızda tesbih... Dünyanın çeşitli yörelerinden "renkli boncuklar" kültürü... Tesbih deyimleri sözlüğü, tesbih yapılan maddeler listesi... Topkapı Sarayı'nda ve özel koleksiyonlardaki tesbihler... Türkiye'de bugüne kadar açılan tesbih sergileri ٦ kitapta yer alan satır başlıklarından bazılarını oluşturuyor.

Kitabın "Edebiyatımızda tesbih" bölümünde özellikle divan şairlerinin tesbihe dair oluşturdukları tetebbuat okuyuculara aktarılıyor. Bu cümleden, burada tesadüf ettiğimiz Şair Nabi'nin bir beytini karilerimizle paylaşarak kitabın satır aralıklarındaki yolculuğumuzu nihayete erdirelim.

Leb zikrde, ammâ ki gönül fikr-i cihanda

Kaldı arada sübha-i mercan mütereddid


"Dudak zikir kelimeleri söylüyor, fakat bu sırada kişinin gönlü dünya düşüncesiyle meşgûl. Arada kararsız kalan mercan tesbihe yazık oluyor".
İbrahim Ethem Gören / Dünya Bülteni


 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)