• Nombre de visites :
  • 20682
  • 13/7/2009
  • Date :

Hz Hüseyin (as)’ın Evliliği (2)

imam hüseyn

 

 Genellikle erkekler elçilikte bulunur kız istemeye giderlerdi.

 Şimdi durum tam tersine bir kaderle karşı karşıya getirmişti onu.

 Evleneceği erkeğe onun teklifte bulunması gerekiyordu.

 Ya onu reddedecek olursa?

 Ama hayır, onun gözlerinde büyük insanlara mahsus bir ışık vardı

 Prenses ürkek adımlarla yaklaşıp elini İmam Hüseyin'in başı üzerinde tuttu.

 Bütün bir cami tekbir sesleriyle gürlemiş, herkes onu bu isabetli seçimi için takdir etmişti.

 Ve kader ne kadar da şaşırtıcıydı gerçekten... Kralın kızı, Peygamber'in evladına kısmet olmuştu!...

 Hz. Hüseyin bu yabancı prensesin teklifini kabullenerek onunla evlendi.

Şehrbânu, İmam Hüseyin'e nur topu gibi bir oğlan çocuğu doğurdu. İmam'ın soyu bu evladından yürüyecek ve İmamet nuru onun alnında parlayacaktı. Adını Ali koydular. Çok ibadet ettiği için daha sonraları "Zeynulâbidiyn" denilecekti ona: "İbadet edenlerin süsü, ziyneti!"

 İmam Hüseyin'in (a.s) hayatı kısa oldu, ama Şehrbânu Hatun'un hayatı çok daha kısa... Bu vefakar anne, Ehl-i Beyt-i Resulullah'ın (s.a.a) nadide imamlarının dördüncüsü olan ilk evladı Hz. İmam Seccad Ali bin Hüseyin'i (a.s) dünyaya getirdikten sonra dünyadan göçtü...

Şehrbânu Hatun âdeta ilahî bir görevi yerine getirmekle memur edilmiş ve Ali'sini dünyaya getirdikten sonra göçüvermişti dünyadan...

 Gurbetten beka diyarına... Her insanın anayurdu olan ahiret yurduna.

 Ve bu, kaderin acı bir cilvesiydi Hz. Seccad (a.s) için... Dünyaya ayak basar basmaz öksüz kalmak çok acıydı elbet.

 Ama Kerbelâ'yı yaşamak çok daha büyük bir acı olacaktı onun için.

imam hüseyn

  Bu nedenledir ki Şehrbânu Hatun, o büyük musibeti görmeden göçtüğü için şanslı sayılacaktı yıllar sonra...

 -*-İmam Hüseyin'in (a.s) bir eşi de Leylâ Hâtun'du. Bu yiğit kadından yiğit mi yiğit bir oğlu oldu İmam'ın...

Yiğit, bahadır, erkek güzeli, ahlak ve erdem timsâli... Onu gören Hz. Resulullah'ı (s.a.a) görmüş gibi olurdu.

 İnsanlar içinde Hz. Resulullah'a (s.a.a) en çok benzeyendi o... Vücudu, ruhu, ahlakı, hatta sesi, yürüyüşü, oturuşu ve... Herşeyiyle Resulullah'ın (s.a.a) tıpatıp aynıydı Aliekber...

Hz. Resulullah'ı (s.a.a) özleyen yaşlı sahabelerle, o hazreti görmeyen ve onu görüp seyretmek isteyenleri Aliekber'in yanına getirirlerdi... Onu gören, Hz. Resulullah'ı (s.a.a) görürdü âdeta... Leyla Hatun'un Ali'siyle Amine Hatun'un Muhammed'i (s.a.a) bir elmanın iki yarısı gibiydi çünkü.

 Aliekber'in Kerbelâ'da gösterdiği yiğitlik ve yarattığı kahramanlıklar kıyamete değin dillere destan olacaktı.

 O, Hz. Hüseyin'in (a.s) büyük oğlu olduğu için adına bir de "büyük" anlamına gelen "Ekber"i eklemişlerdi.

Kerbelâ'da şehid düşen yiğit Aliekber'in annesi Leyla Hatun Urve bin Mesud'un torunlarından olan Ebu Murre Sakafî'nin kızıdır.

 Leyla'nın ceddi olan Urve, Sakafi aşiretinin reisi olup Taif'te yaşardı. sadece Sakafiler arasında değil, bütün Arap kavmi arasında yiğitlik ve mertliğiyle ün salmıştı. Urve, bizzat Hz. Resulullah'ın (s.a.a) huzuruna varıp Müslüman olmuş, Medine'den Taif'e döndüğünde kendi kavmini İslama davet etmişti. Sakıfoğulları ona şiddetle karşı çıkmış, onunla savaşa tutuşmuş ve nihayet bir sabah namazında onu şehid etmişlerdi.

 Evet, Urve, yabancılar ve düşmanlar tarafından değil, kendi kabilesi, kendi akrabaları tarafından öldürülmüştür, tıpkı torunu Aliekber ve yiğit babası Hz. Hüseyin (a.s) gibi.


Hz Hüseyin (as)’ın Evliliği (1)

Muharrem ayı ile ilgili sorular

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)