• Nombre de visites :
  • 5648
  • 12/5/2009
  • Date :

Eklem Kireçlenmesi

kireçlenme

  Eklem kireçlenmesi (osteoartrit) yaş ile sıklığı artan ve 50 yaş üzerinde en sık görülen eklem hastalığıdır. Eklem kıkırdağının yapısının bozulması, aşınması, incelmesi ve hatta kaybına neden olur. Ayrıca, kıkırdağının altındaki kemik dokusunda da değişiklikler sonucu kemikte büyümeler ve eklem kenarında çıkıntılar gelişir. Sonuçta eklemlerin normal yapısını bozarak, hareketlerde kısıtlanmaya ve ağrıya neden olur. Ülkemizde yaklaşık 5 milyondan fazla kişide kireçlenme olduğu tahmin edilmektedir. Toplumların yaş ortalaması arttıkça osteoartrit (kireçlenme) de yaygınlaşmakta ve tedavisi giderek artan bir mali yük oluşturmaktadır.

İlerlemesini neler kolaylaştırır?

Kireçlenme ileri yaş hastalığıdır. Kırk yaşından önce görülmesi çok nadirdir (%1-2). Yapılan araştırmalara göre, 60 yaş civarındaki insanların yaklaşık yarısında kireçlenme bulguları vardır.

 Hastalık kadınlarda yaklaşık üç kat daha sık görülür. Fazla kilo ve şişmanlık ekleme binen yükü artırarak özellikle dizde kireçlenme gelişme olasılığını yükseltmektedir. Kilo artışı hastalarda şikayetlerin ortaya çıkmasına veya artmasına neden olabilmektedir. Orta derecede bir kilo verilmesi bile kireçlenme riskinde azalmaya yol açar.

 Özellikle el parmak eklemlerinde şişlere neden olan türünde kalıtımın katkısı çok belirgindir.

Bazı sporların belirli eklemlerde kireçlenme gelişimini hazırladığı ileri sürülmektedir (güreş, boks, beyzbol, bisiklet, paraşüt, kriket, jimnastik, bale, futbol vb).

 Fakat haftada iki kez düzenli koşmanın kireçlenme riskini 12 yıla kadar geciktirdiği bilinmektedir.

Hangi eklemlerde görülür?

  En sık diz, kalça, el parmak eklemleri, ayak başparmağı ve omurgada görülür. Diz osteoartriti özellikle bayanlarda sıktır ve şişmanlık ile görülme olasılığı artar. Kalça osteoartriti erkeklerde de kadınlar kadar sık görülür.

  El parmaklarında, özellikle en uçta bulunan eklemlerde ve baş parmak kökünde görülen osteoartrit, kemik çıkıntılara bağlı olarak eklem şişliklerine neden olabilmektedir. Genellikle ilk ortaya çıktıklarında ağrılı, kızarık ve şiş olmakla beraber, bir süre sonra kızarıklık ve ağrı geriler ve genellikle el parmak işlevlerini aksatacak düzeyde şekil ve hareket bozukluğuna neden olmazlar.

Belirtileri nelerdir?

eklem

  Hastalar en sık olarak, kireçlenme gelişen eklemlerinde ağrı ve hareketlerinde kısıtlanmadan yakınırlar. Eklem kıkırdağındaki bozukluklar ve aşınma ilerledikçe, istirahat sırasında da ağrı görülebilir ve eklem hareketleri günlük yaşam aktivitelerini aksatacak düzeyde kısıtlanabilir. Hareket sırasında eklemde çıtırtı ve ses duyulabilir. Uzun süren dinlenme sonrası, sabahları veya oturur durumdan harekete geçince, hareketlerde kısa süren bir tutukluk olabilir. Genelde sabahları olan bu durum 30 dakikadan fazla sürmez hareket ettikçe dakikalar içerisinde düzelir.

Nasıl tedavi edilir?

  Kireçlenmenin tamamen düzelmesini sağlayan bir tedavi yoktur. Aşınmış kıkırdağı yenilemek mümkün değildir. Vücut ağırlığının ideal kiloya inmesi, düzenli egzersizlerle ekleme binen yükün azaltılması ve kas gücünün artırılması oldukça yararlı olmaktadır. Günlük işlerin ve önerilen egzersizlerin gün içerisine dengeli bir şekilde dağıtılması çok önemlidir. Eklem ağrısı için öncelikle basit ağrı kesiciler, bunlara yeterli yanıt olmazsa, kortizon dışı iltihap giderici romatizma ilaçları kullanılmaktadır.

Eklemde şiddetli ağrı, kızarıklık ve içinde sıvının arttığı alevlenme dönemlerinde, eklem içine steroid (kortizon) enjeksiyonları yılda 3-4'ü geçmemek üzere denenebilmektedir.

Hastalığın dönemine göre sıcak ve/veya soğuk uygulamaları, fizik tedavi modaliteleri, kaplıca tedavisi de ağrıları azaltılmasında ve fonksiyonel durumun düzeltilmesi hastalığın ilerlemesinde yararlı olur. Kireçlenme, eklemde ileri derecede tahribat yaparak kişinin günlük ihtiyaçlarını bile yapamaz hale gelmesine neden olduğunda, bu eklemin cerrahi yöntemler kullanılarak bir protez ile değiştirilmesi gerekebilir.

Prof.Dr. Fikret Tüzün ekler


Geniz eti problemi

Kemik Erimesi

Spor ve Etkileri

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)