• Nombre de visites :
  • 1979
  • 20/4/2009
  • Date :

Kadının rengi  2

gül

Güven hissini canlı tutmak

  İster bir aile kursun, isterse bekâr olsun, bir kadının en önemli özelliklerinden biri güven duygusunu kalıcı ve sağlam kılmasıdır. Güvenin sarsıldığı bir ortamda ne sevgiden, ne de saygıdan söz etmek mümkün değildir.

Eşler arası güvenin sarsılması da en korkunç boyuttur. Bu hissin sağlanması ve korunması için harcanacak hiçbir çaba boşuna olmadığı gibi fazla da değildir.

Bir ailenin saadeti eşler arası karşılıklı emniyet, samimî bir hürmet ve sevgiyle devam eder.

 Tesettürsüzlük ve açık saçıklık o emniyeti, karşılıklı saygı ve sevgiyi kırar.(7) Bugün boşanmaların psikolojik temellerinden biri olarak açık saçık kıyafetlerin günlük hayatta da sıklıkla kullanılmasını görebiliriz. Çünkü bir erkek kendisi ne kadar lâkayt da olsa, eşini muhafaza etmek ve başkalarının bakışlarından korumak ister.

  Hürriyetlerin tartışıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Sevgiden bahsedebilmemiz için de yine o kişinin varlığından söz etmemiz gerekmektedir ki, bu da hürriryetle olur. Başkasına ve kendine zarar vermemek şartıyla kişinin duygu, düşünce ve davranışlarında serbest olmasını “Hürriyetin şe’ni odur ki, ne nefsine, ne gayrıya zararı dokunmasın”sözüyle ifade edebiliriz.

Doğruluk

  Yapı olarak da nazik bir fıtratta olan kadın, hayatında doğruluğu temel kıstas edinmelidir. Toplumda hangi statüde olursa olsun, doğrulukla hayatın rotasının belirlenmesi daha ufuk açıcı olacak ve toplumun ilerlemesinin önündeki molozlardan kurtaracaktır.

Bir anne olarak her ne durumda olursa olsun, çocuklarımıza da asla yalan söylememeliyiz. Hatta bebeklere bile…

Her sözümüz doğru olmalı. Peki, her şeyi nasıl söyleriz, gibi bir sorunun zihinlerinizde canlanır gibi olduğunu duyar gibi oluyorum. Her dediğimiz doğru olmalı, ancak her doğruyu söylemek doğru değildir. (8)

  Üçüncü şıkkın olmadığından yola çıkarak ya doğru söylemeli ya da doğru söylememiz zarar veriyorsa susmalıyız. Çünkü faydası olduğu söylenen, beyaz, pembe gibi masum renklerle nitelendirilen yalanın aslında içi, yüzü her zaman unutulmamalıdır ki, simsiyahtır.

gül

  İşlerimizde doğruluk esas alınacaksa, bilgi de olmazsa olmazımızdır. Doğruluğu insanî ilişkiler boyutunda anladığımız gibi, yapılan işlerin dosdoğru olması şeklinde de anlayabiliriz.  “Emrolunduğun gibi dos doğru ol!” ayetinin inmesinin Resulü Ekrem’in (asm) saçlarını ağartması, üzerinde derinleşilmesi gereken bir konudur.

Söylediğimiz sözlerden, halimize, tavrımıza, çocuk yetiştirmede kullandığımız metotlara kadar pek çok alanda algılayabiliriz bu doğruluğu.

Adaletli olmak

Konuşma dilinde “cezası gerekene cezasını vermek, hak edene de hakkını vermek” şeklinde bir anlam daralması yaşayan “adalet” kavramı, aslında özde denge unsurunu içermektedir.

 Her şeyde dengeyi esas alan adalet, hayat prensibi olarak ele alındığında ise hem toplumun bir ferdi olarak takındığı farklı statülerde, hem de aile içindeki rolünde kadına sevgi toplumunun oluşumunda yeterli katkısını sağlayacaktır.

  Kendi öz benliğine gösterdiği özende takınılan dengeli bir tavır, toplum içinde kadının değerini korumasına sebep olurken, fert olarak var olmasını sağlayacaktır. Öz benliğin sağlam olarak ayakta kalması için okuyarak kendini geliştirecek, sahip olduğu yeteneklerin farkına vararak gerek sanat, gerekse kültürel alanlarda yerini alacaktır. Bunun mutlaka geniş kitlelere duyurulan bir faaliyet olması da gerekmemektedir. Önemli olan kişinin özünü fark edip dengeli hareketidir.

7. Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul Eylül 2000 s.257

8. Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, Mart 2000 s.256


Kadının rengi 1

ÖRTÜNMENİN TARİHÇESİ

Vahiy Mantığında Kadın

Psikolojik Yaklaşımla Nehc’ul Belağa’da Kadın

İslam Ahlakı Kadını Yüceltir

"Kadının adı yok", peki ya değeri?

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)