• Nombre de visites :
  • 1482
  • 26/11/2008
  • Date :

CİDAL YASAK!

gül

        Meseleler ancak konuşulup tartışılarak çözümlenebilir. Ama bu, sadece tarafların, hakikati arama esası üzerine ve gerçeklerin ortaya çıkması için tartışmayı sürdürdükleri takdirde mümkün olur. Aksi takdirde tarafların her ikisi veyahut da birinin, bencillikle ve kendi üstünlüğünü gösterip kendi sözünü ispatlamak için tartışmaya başlamasının; hakikatin gizli kalması, kalplerin kararması ve düşmanlıktan başka neticesi olamaz.

       Cidal ve çekişme, ister maddiyatta olsun isterse ilmî sohbetlerde olsun, İslam açısından kınanmış, nifak ve düşmanlığa sebep olan bir unsur olarak tanıtılmıştır. Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır:

"Cidal ve münakaşadan kaçının. Çünkü cidal ve münakaşa din kardeşlerinin, kalplerini birbirine karşı hasta eder ve kalplerde nifak tohumu eker."[1]

Yine Hz. Ali (a.s) "Haysiyetine düşkün olan kimse, münakaşayı bırakmalıdır."[2] buyururlar.

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor:

“Sakın, birbirinizle boy ölçüşmeyin. Çünkü boy ölçüşme, gazap doğurur ve sırların açılmasına sebep olur”[3]

"İnsanlarla münakaşa eden kimse vakar ve şahsiyetini yitirir."[4]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor:

"Sakın birbirinizle münakaşa yapmayın. Çünkü münakaşa zihinleri meşgul eder, nifak doğurur ve kine sebep olur."[5]

İslam, sadece haksız yere yapılan cidal ve münakaşayı yasaklamamış, haklı olan kimseyi de bu işten sakın-dırmıştır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuşlardır:

"Haklı olsa dahi münakaşayı terketmedikçe kimse i-manın hakikatini kemaline erdiremez".[6]

Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a) de şöyle buyurmuşlardır:

"Haklı olsa dahi cidal ve münakaşayı terkeden kimse için ben, bir ev cennetin yukarısında, bir ev cennetin ortasında, bir ev de cennetin güzel bahçelerinde taahhüt ediyorum."[7]

Bu yüzden İslam, cidal ve münakaşanın, itikaf ve hac gibi bazı amelleri bozduğunu belirtmiştir, imam Sadık (a.s) da bunu şöyle açıklamıştır:

"Cidal; kişinin, (kendi sözünü isbatlamak için) "Allaha andolsun ki öyle değildir; Allaha andolsun ki böyledir" demesidir."[8]

Yani, cidal ve münakaşanın en küçük derecesi budur.

--------------------------------------------------------------------------

[1]-Usul-i Kafi, s.451.

[2] - Usul-i Kafi, s.451.

[3] - Bihar'ül-Envar, c.l, s.103.

[4] - Nehc'ül-Belağa, s.1245.

[5] -Usul-i Kafi,s.452.

[6] - Sefinet'ül-Bihar, c.2, s.532.

[7]- Vesail'üş-Şia, c.2, s.232.

[8]-EtTehzib,c.l,s.531.

 

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)