• Nombre de visites :
  • 3351
  • 3/8/2008
  • Date :

Hicabın Felsefesi

hicap

    Örtünme, her şeyden önce kadın ve erkeğin birbirlerine karşı riayet etmeleri gereken bir hükümdür. İlişki ve dolayısıyla bakma olmazsa hicabı söz konusu etmek kökten boş ve abes bir şey olur. İşte kadınların örtünme gerekliliği, mahrem olmayan erkeklerin onları görmelerinden kaynaklanıyor. Çünkü birbirine yabancı olan kadın ile  erkeğin örtüsüz ve ölçüsüz  ilişkileri, şehvet kıvılcımlarını tutuşturarak, onların hayatını sağlık ve istikrar rayından çıkartarak, hayvanî bir yaşantıya ve bedbahtlığa çevirebilir.     

"Ey Muhammed! Mü'min erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu onların arınması için daha iyidir. Allah hiç şüphesiz onların yaptıklarından haberdardır.

Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesnâ, açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya kayınbabaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kadeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya müslüman kadınlar veya câriyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçileri ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsün bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar, saadete ermeniz için hepiniz tövbe ederek Allah'ın hükmüne dönün."[ Nur/30-31.]

      "bu iş onların tanınıp incitilmemeleri için daha uygundur."

    a) Örtünmenin, müslüman kadının saygınlık ve şahsiyetindeki tesiri

    b) Örtünmenin saldırı ve eziyetlerden muhafazadaki rolü

    Kadın ve erkek, genel insani temeller açısından eşit olmalarına rağmen kadının, kendi türüne mahsus olan incelik ve kibarlığı açısından erkeğe kıyasla hissedilen ve inkâr edilemez bir farkı var. Erkeğin de erkeklik açısından gönül bağlaması ve göz gezdirmesi inkâr edilemeyecek bir gerçektir. Hadislerde "el-mer'etü reyhanetün", yani "Kadın bir çiçektir." diye geçmektedir. Bu, kadının yaratılışı açısından ne kadar ince ve hassas bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Böyle bir yapıya sahip olan bir varlık eğer gereğince muhafaza edilmezse, aklın ve dinin belirlediği sınırlar dahilinde korunmazsa çiçek gibi solup özelliğini yitirecektir.

    Bu zerafet, incelik ve güzelliği kadına veren ilahî hikmet üzerine kurulu yaratılış sistemi, kadındaki iffet eğilimini daha bir güçlü kılmıştır. Hadislerden, kadındaki iffet ve hayâ eğiliminin erkektekinin on katı fazla olduğu anlaşılmaktadır.(Mekarim-ül Ahlak, s.238) İşte örtünme bu ilahî fıtratın bir tezahürü ve nişanesi mesabesindedir.

Elektirik kablosunun iki müsbet ve menfi kutbu çıplak bırakıldığında yangın ve ölüm icad eder. Ama uygun bir şekilde kullanıldığında hayat için gerekli olan birçok araçları devreye sokar. Yine kadın ve erkek arasında sınırsız ilişki kurulur da, bu ilişkiler engellenmezse dünyayı fesad ve felakete sürükler. Ama dini ölçüler çerçevesinde mâkul ve mantığa uygun sınırlamalarla hareket edilirse kadın ve erkek arasındaki ilişkiler  insan neslinin bekâsına, ilerlemesine ve kemala doğru yükselmesine neden olur.

    İklim ve geleneklere uygun bir nevi hicabın bütün asırlarda kadın ve kızlar arasında var olup günümüzde de devam etmesi ve tarihte varlıklarını sürdürebilmiş uygarlıkların sürekli olarak kadın ve erkek arasında belirli sınırlamalar koymaları sözümüzün doğruluğunu gösteren tarihi bir delildir.

    Kur'an-ı Kerim, kadının toplumdaki onur ve itibarını sağlayan etkene değinerek müslüman kadınları makamına uygun örtünmeye davet ediyor. Onların, iffet ve hicab örtüsüyle kendilerini örtmeleri zevk düşkünlerinin kendilerini rahatsız etmelerine ve sarkıntılık yapmalarına engel olur. Bunun karşısında adeta piyasaya sunarcasına kendini süsleyen, güzelliğini herkese göstererek dikkatleri üzerinde toplayan kadın, bu işiyle kendi değerini düşürmüş, kendini alçaltmış, onur ve şerefini yitirmiş olur.

    Kısacası Kur'an-ı Kerim pekiştiği müslüman kadınlardan tavır ve davranışlarında insanlığa iffet ve iman örneği olmalarını istemektedir.


Kadının Cihad’ı 

KADININ FİKRİ VE KÜLTÜREL SAHADAKİ ŞAHSİYETİ

MÜSLÜMAN KADIN

KADININ MEDENİ ŞAHSİYETİ

ERKEK KADIN SAYESİNDE MİRACA YÜKSELİR

İSLAM DA KADININ YARATILIŞI VE TOPLUMSAL YERİ

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)