• Nombre de visites :
  • 2043
  • 18/3/2013
  • Date :

Kur’an, Karanlıklardan Ve Fitnelerden Kurtulma Nedenidir-1

kur’an, karanlıklardan ve fitnelerden kurtulma nedenidir

Dr.İbrahimiyan

Tercüme.C.Bayar

Kur’an-ı Kerim’le menus ve aşina olmak, Kur’an’ı kılavuz edinmek ve ona bağlılık, karanlıklardan ve fitnelerden kurtulup aydınlığa ve doğruya ulaşma nedenidir. Çünkü yüce Allah ve velayeti, insanı cahillik, öfke, şehvet, zulüm ve sapıklık karanlığından kurtarır ve ilim, hilim, iffet, adalet ve hidayetin nuruna ulaştırır. Bu bağlamda Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır:

“Allah, dostudur inananların. Onları karanlıklardan nura çıkarır. İnan-mayanlarınsa dostları Şeytan'dır, onları ışıktan karanlıklara götürür. Onlardır ateş ehli, onlardır orada ebedî kalanlar.”‌ [1]

Allame Muhammed Hüseyin Tebatebaî bu ayeti şöyle yorumlamaktadır:

“Ayette geçen “nur”‌ kelimesi ile hak inanç kastedilmiştir; cahillik, şaşkınlık ve gönül ıstırabı da ancak onunla giderilir. Aynı zamanda salih ameller de “nur”‌dur; çünkü bu amellerin olgunluğu hem ayan ve hem de insanın mutluluğundaki etkisi ortadadır.

Ayetin orijinalinde geçen “zulümat=karanlıklar”‌ ise cahillik, bilgisizlik ve kötü amellerdir.

Ayette kullanılan “nur ve zulümat”‌ ifadeleri, hidayet ve dalaletten kinayedir. Bütün insanlar fıtrat nurunu taşımakta ve dinin ayrıntıları alanında ise bilgi sahibi değillerdir ve karanlıklarda bulunmaktadırlar. Dine inanan insan, kitaba ve şeriate olan imanıyla fıtratının nurunu artırabilir; dine ve kitaba inanmayan insan ise, bu küfrü nedeniyle fıtratının nurunu da kaybeder.”‌

Yüce Allah Resulü (s.a.a) de insanları karanlıklardan kurtarıp nura ulaştırma özelliğine sahiptir. Bu alanda Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır:

“Elif lâm râ. (Bu kesik harfler, ilahî sırlardandır.) Bir kitaptır bu ki insanları karanlıklardan nûra çıkarman, Rablerinin izniyle üstün ve gerçekten de hamde lâyık olan Tanrı yoluna götürmen için onu sana indirdik.”‌ [2]

Yine bu husustaki bir diğer ayet şöyle buyurmaktadır:

“Ve öyle bir mâbuttur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık deliller indirmededir ve şüphe yok ki Allah, sizi esirger ve size rahîmdir elbet.”‌ [3]

Allah katından indirilen semavî kitap da insanı cahillik, öfke, şehvet ve zulüm karanlıklarından çıkarıp ilim, hilim, iffet ve adalet nuruna ulaştırma özelliğine sahiptir.

Kur’an-ı Kerim konuyla ilintili olarak şöyle buyurmaktadır:

“Ey kitap ehli, kitapta olduğu halde gizlediklerinizin çoğunu apaçık size bildiren, çoğunu da affedip yüzünüze vurmayan Peygamberimiz gelmiştir size; Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir size. Allah, kendi rızasına uyanları, onunla esenlik yollarına götürür ve dileğiyle onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları doğru yola sevk eder.”‌ [4]

Ayetin özgün halinde kullanılan “selam”‌ ifadesi, insanın dünya ve ahiret hayatındaki saadetini baltalayan bedbahtlık ve kötülüğün her türünden kurtulma ve esenlikte kalma anlamına gelmektedir.

   Evrenin yaratıcısı yüce Allah, Müslümanlara hitab ederek şöyle buyurmaktadır: İslam öncesi cahiliyet dönemini hatırlayın; Kur’an’ın olmayışından dolayı türlü türlü bela, cahillik, sıkıntı ve çekişmelere düçar olmuştunuz hani. Kur’an’ın bereketiyle o bela, cahillik ve çekişmelerden kurtulabildiniz. Öyleyse Kur’an’a sarılın ve kıymetini bilin.

Semavî kitabımız Kur’an bunu şöyle buyurmaktadır:

“Hep birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, bölük bölük olmayın ve anın Allah'ın size verdiği nîmeti, anın o zamanı ki düşmandınız birbirinize, kalplerinizi uzlaştırdı, nîmetiyle kardeş oldunuz. İçinde ateş dolu bir çukurun tam kenarındaydınız, sizi kurtardı oradan. Allah, doğru yolu bulursunuz diye delillerini böyle açıklar işte.”‌ [5]

Yüce Allah Resulü (s.a.a) de bu bağlamda şöyle buyurmaktadır:

“Allah sizin için üç şeyi beğenmiş ve üç şeyi de beğenmemiştir. Allah’ın sizin için beğendiği şunlardır: O’na ibadet etmeniz ve bir şeyi şirk koşmamanızdır; Allah’ın işlerinize veli kıldığı kimseyi nasihat etmenizdir; topluca Allah’ın ipine (Kur’an-i Kerim) sarılmanız ve ayrılığa düşmemenizdir.

Allah’ın sizden beğenmediği şeyler ise şunlardır: Ne denildi ve ne dedi (gibi faydasız sözler), çok soru sormak ve malı zayi etmek.”‌ [6]


[1] Bakara, 257

[2] İbrahim, 1

[3] Hadit, 9

[4] Mâide, 15-16

[5] Âl-i İmran, 103

[6] Müsned, Ahmet b. Hanbel

Kur’an-ı Kerim Hidayet Ve Saadet Kitabıdır(1.Bölüm)

Kur’an ve Öğüt(1.Bölüm)

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)