• Nombre de visites :
  • 796
  • 23/12/2012
  • Date :

İslam Kanunlarının Nitelik ve Niceliği

islam kanunlarının nitelik ve niceliği

İslam devleti kurulmasının zaruri olduğunu gösteren bir diğer delil de İslam kanunlarının, yani şeriat hükümlerinin nitelik ve niceliğidir. Bu kanun ve hükümlerin nitelik ve niceliğine dikkat edilecek olursa bir devlet kurulması ve toplumun siyasî, iktisadî ve kültürel yönetim ve idaresini gerçekleştirme gayesiyle belirlenmiş oldukları görülür.

Evvela şeriat kanunları bütün ve külli bir toplum düzenini oluşturmaya tamamen elverişli -gerekli- her nevi -her boyutta- kanun ve kuralları taşıyıcı özelliğe sahiptir. İslam’ın bu hukuki nizamında, insanoğlunun ihtiyaç duyacağı her şey vardır: Konu-komşuyla, evlatla, akraba ve kendi halkı ve hemşerisiyle sosyal ilişki ve muaşeret ve karı-koca hayatıyla özel münasebetlerden tutun da savaş ve barış kuralları, milletlerarası ilişkiler, ceza kanunları ticaret, sanayi ve zıraate varıncaya kadar... Nikah öncesi için, hatta bebek ana rahmine düşmeden öncesi için bile kanunu vardır İslam’ın; nikahın nasıl kıyılması, nasıl gerçekleşmesi gerektiğini belirtir; o sırada veya bebek ana rahmine düşmeden önce insanın ne yemesi gerektiğini, bebeğin süt çağında anne-babanın ne gibi vazifelerle yükümlü olduğunu, bebeğin nasıl eğitilmesi gerektiğini, kadınla erkeğin yekdiğerine ve çocuklarına karşı davranış ve tutumlarının nasıl olması gerektiğini... vb. gibi -insan hayatının- bütün merhaleleri için İslam’ın kanun ve kuralları vardır ki insan" yetiştirebilsin, tam ve mükemmel bir insan; canlı kanuna dönüşmüş, kanunun timsali haline gelmiş, kendiliğinden kanunun gönüllü uygulayıcısı kesilmiş bir insan"!... Kendisini olumsuzluklardan arıtmış mükemmel ve faziletli bir insan modeli yetişmesi için gerekli ortam ve şartları hazırlayabilecek bir devlet sistemiyle siyasî ve iktisadî toplum ilişkilerine İslam’ın ne denli önem verdiği ortadadır. Kur'an-ı Mecid ve sünnet-i Resulullah -saa-; insanoğlunun kemal ve saadeti için ihtiyaç duyduğu bütün kanun ve hükümleri içermektedir. Kâfı'de([1]) 'İnsanların bütün ihtiyaçları kitap ve sünnette beyan edilmiş, bildirilmiştir" başlıklı bir bölüm vardır([2]). Burada geçen kitap, yani Kur'an 'her şeyi bildiren" dir([3]), her şeyi belirtmiş, bütün her şeyi açıklığa kavuşturmuştur. Masum imam -rivayette de geçtiği üzere- 'halkın ihtiyacı olan her şeyin kitap ve sünnette belirtildiğine -ve çözüm yollarının gösterildiğine- yemin etmektedir([4]) ki bunda hiç şüphe yoktur.

İkincisi; şeriat hükümlerinin nitelik ve niceliğine dikkat ettiğimizde bunların uygulanması ve bunlara uygun amel edilebilmesi için devlet kurulmasının zaruri olduğunun; büyük ve kapsamlı bir yönetim ve yürütme örgütü oluşturulmaksızın Allah'ın emir ve hükümlerini uygulama vazifesini yerine getirmenin mümkün olmayacağını görürüz.

Biz burada örnek olarak bazı konulara değinmekle yetiniyoruz, isteyenler diğer konulara da başvurarak incelemede bulunabilir.


[1]- Şia'nın Kutub-u Erbaa'sından, Kâfi adıyla meşhur El-Kâfı Fi'l Hadis: Muhammed bin Yakub Kuleyni. Bu eser 34 kitap, 326 babdan müteşekkildir. Toplam 16 bin hadis içermektedir.

[2]- Usul-u Kâfi c:l s:76-80, Fazl'ul ilm kitabı "...bab'ur radde'ilâ kitâb vessunne..."

[3]- Nahl Suresi 89. ayete işaretle "... ve biz sana Kur'an'ı indirdik, o her şeyi aydınlatıcıdır..."

[4]- İmam Sadık -s- şöyle buyurur: "Allah Tebarek ve Teâlâ her şeyi Kur'an'da beyan etmiştir, o kadar ki, yemin olsun, hiçbir ihtiyaç mevzuu onda ihmal edilmiş değildir. Kulun 'keşke Kur'an şu konuya değinseydi" diyebileceği her gerekli şey Kur'an'dadır." bkz: Usul-ü Kâfi c:l s:76-77, kitab-u fazl'ul ilan, 1. hadis

İslam İnkılabının yabancı güçlere bağımlı olmaması -1

Milletler İrana İlgi Duyuyor-1

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)