• Nombre de visites :
  • 1326
  • 28/7/2012
  • Date :

Kur'an'da Rüya -2

kuran da rüya

Ama bu görüşlerden hiçbirisi uyku meselesine ikna edici bir cevap verememiştir. Ama bu etkenlerin etkisini özetle reddetmek de mümkün değildir.

Anlaşıldığı kadarıyla bilginlerin, bugün uyku meselesi hakkında apaçık bir görüş belirtmekten aciz kalmalarına neden olan şey onların maddi düşünceleridir. Onlar ruhun asalet ve bağımsızlığını kabul etmeksizin bu konuyu tefsir etmeye çalışmaktadırlar. Oysa uyku meselesi cismani bir olay olmadan önce ruhani bir olaydır. Ruhu doğru bir şekilde tanımadan önce, onu tefsir etmek veya tanımlamak imkansızdır.

Kur’an’a Göre Uykunun Hakikati

Kur’an-ı Kerim, Zümer suresinin bazı ayetlerinde uyku için oldukça dakik yorumda bulunmuştur. Zira söz konusu ayetlerde uykunun hakikatinin bir tür ruhun alınması ve ruhun bedenden ayrılması olduğunu belirtmektedir. Elbette bu ayrılış kamil bir ayrılış değildir. Bu esas üzere Allah’ın izniyle ruh, bedenden ayrılmakta ve beden üzerinde oldukça silik ışınları kalmaktadır. Derk ve şuur sistemi işlemez hale gelmektedir. Böylece insan his ve hareketlerini kaybetmektedir. Bu arada hayatının devamı için zaruri olan kalp atışları, kan dolaşımı, nefes borusu ve beslenme gibi işler devam etmektedir. [3]

Zümer suresinin 42. Ayetinde uykunun mahiyet ve hakikati şu şekilde beyan edilmiştir:

“Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da ölümüne hükmettiği canı alır, ötekini muayyen bir vakte kadar bırakır. Şüphe yok ki, bunda iyi düşünecek bir kavim için ibretler vardır.”‌

Bu esas üzere uyku, ölümün kardeşidir. Ölümün zayıf bir şeklidir. Zira beden ve ruh ilişkisi uyku esnasında en zayıf aşamaya varmaktadır. Ruh ve bedenin bir çok ilişkileri kopmaktadır. Dolayısıyla bu ayetten şu gerçekler elde edilmektedir: İnsan ruh ve bedenden oluşan bir varlıktır. Ruh maddi olmayan bir cevherdir. Beden bağlamında nur ve hayat nedenidir. Ölüm ve uyku esnasında Allah, ruh ve beden ilişkisini kesmektedir. Nitekim ölümden sonra da ruhu, ruhlar âlemine götürmektedir. Ama uyku âleminden ruhun ve bedenin ilişkisinin kopması bütünüyle gerçekleşmemektedir. Bu esas üzere ruh bedene oranla üç halete sahiptir:

1- Hayat ve uyanıklık haleti olan tam bir irtibat.

2- Uyku haleti olan nakıs bir irtibat

3- Ölüm haleti olan tam bir irtibatsızlık

Uyku ölümün zayıf bir çehresidir. Ölüm, ise uykunun kamil bir örneğidir. Uyku ruhun asalet ve istiklal sahibi olduğunun delillerinden biridir. Özellikle doğru rüya esnasında bu mana daha da bir açıklığa kavuşmaktadır.

Bazı ruhlar uyku âleminde bedenle ilişkileri zayıflamakta, bazen bu irtibat tümüyle kopmaktadır. Öyle ki sahipleri asla bir daha uyanmamaktadır. Ama diğer ruhlar, ilahi emir gelip çatıncaya kadar uyku ve uyanıklık halinde hareket etmektedirler. İnsanın bütün geceyi ölüm eşliğinde uykuda geçirmesi, gerçekten de görenler için ibret verici bir derstir. [4]


[3] Tefsir-i Numune, 19/482

[4] A. g. e. 19/478

Kur'an'da Rüya -1

Kur”an-ı nasıl okumalı?

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)