• Nombre de visites :
  • 1203
  • 24/4/2012
  • Date :

Kur'an-ı Anlamanın Önündeki Engeller -3

kuran-ı anlamanın önündeki engeller

O halde zulüm anlamları bilerek veya bilmeyerek yapılan her türlü isyan ve hata hususunda kullanılmaktadır. Şu farkla ki bilerek yapılan isyanda cezalandırma kesindir. Ama hata ve yanlışlık her ne kadar teklifi ve şer’i hükümler gibi etkilere sahip olmasa da liyakatsizlik gibi kesin ve olumsuz sonuçlar, hata eden kimsenin yakasına sarılmaktadır. Kur’ani kavramları derk etme ve Kur’an’ı anlama mertebeleri bağlamında bilerek veya yanlışlıkla ortaya çıkan isyan ve hata hususunda herhangi bir fark yoktur. Zira her ikisi de Kur’an’ın hidayet, terbiye, doğru ve layıkıyla derk edilmesiyle uyum içinde değildir.

Bu kavram, adaletsizlik anlamını ifade eden bütün türevleriyle birlikte Kur’an’da 289 defa yer almıştır. 69 defa, türevler olarak yer almış olup, zulmet ve karanlık anlamını ifade etmektedir. Şimdi eğer Kur’an surelerini eşit olarak değerlendirecek olursak, her surede ortalama iki buçuk defa zulüm kavramı farklı şekillerde yer almıştır. Bu da insanın maruz kaldığı bir iş olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda Kur’an’a yönelen kimseye ilahi ayetleri anlama hususunda zulme bulaşmamak için dikkatli olması noktasında bir uyarıdır.

“Bütün yüzler (insanlar), diri ve her şeye hakim olan Allah için eğilip boyun bükmüştür. Zulüm yüklenen ise, gerçekten perişan olmuştur.”‌[18]

1- Zulüm Çeşitleri

Genel olarak zulüm için üç halet düşünülebilir:

1- 1- Allah’a Zulüm

Allah’a ve yaratıcıya zulüm, zulmün en ağır ve önemli bir çeşididir. Bunun da çok büyük ve olumsuz yan etkileri vardır. Şüphesiz bu zulüm haleti içinde Kur’an’a yönelmek ziyan ve hüsrana neden olacaktır.

2- 1- Acaba Allah’a zulmün bir anlamı var mıdır?

Her ne kadar Allah’a zulüm, ilk etapta makul ve makbul bir iş olarak gözükmese de bir anlamı vardır. Allah’a zulmün ilk etapta makul ve makbul olmamasının nedeni ise Allah’ın mutlak kadir oluşundandır ve bizim hiç kimsenin Allah’a zulmedemeyişini düşünmemizdendir. Ama eğer Hak Teala’yı göz önünde bulundurmadan sadece zulüm açısından bu konuya bakacak olursak söz konusu kuruntu kendisinden ortadan kalkmaktadır. Zira hakkın görmezlikten gelindiği, ilahi emirlere itina edilmediği, hatta bir kenara itildiği yerde şüphesiz hakikatte Allah’a zulüm edilmektedir. Ama Allah mutlak kadir olduğu halde sonsuz sabır sahibidir. Kendisine yapılan zulme veya kendisine karşı yapılan isyana karşı hem sabretmektedir, hem de sahip olduğu rahmet ve lütuf esasınca dönüş, tövbe ve zulmü ortadan kaldırma yolunu göstermektedir. Sonuçta günahkar kullara karşı hüccetini tamamlayarak Kur’an’ı anlamaktan da mahrum kalan nankör ve isyankar kullarından gazap ve öfkeyle intikam almaktadır.

 “Allah geçmişi affetmiştir. Kim bu suçu tekrar işlerse Allah da ondan karşılığını alır. Allah daima galiptir, öç alandır.”‌[19]

Kim intikam almaktadır? Şüphesiz Allah’ın hakkının çiğnendiğini ve ona zulmedildiğini bilen ve anlayan bir kimse. Bu Allah için de geçerlidir. Aksi takdirde gazap ve intikam, Allah için boş ve uygunsuz bir iş olurdu. Allah ise Kur’an’da boş bir söze yer vermekten veya dediği sözünde durmamaktan münezzehtir.

Bu açıklama esasınca söylenebilir ki bütün zulümler, hakikatte Allah’a zulümdür. Zira Allah, her şeye varlık vermiştir. Var olan her şey, varlığını Allah’a borçludur. O halde dünyada diğerlerine veya insanın kendisine yaptığı zulüm, hakikatte Allah’a zulümdür. Dolayısıyla eğer Kur’an’a yönelen bir kimse, Allah’ın hakkını çiğneyecek olursa, aynı ölçüde Allah’ın sözü hak olan ve Kur’an hakikatlerini anlamaktan uzak düşer.


[17] Rağib, s. 315                       

[18] Ta- Ha suresi, 111. ayet

[19] Maide suresi, 95. ayet; İlginç olanı da şudur ki aynı ifade Maide 95. ayetin yanı sıra Al-ı İmran suresi, 4. ayet; İbrahim suresi, 47. ayet ve Zümer suresi, 37. ayette de yer almıştır.

Kur'an-ı Anlamanın Önündeki Engeller -1

Kur'an-ı Anlamanın Önündeki Engeller -2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)