• Nombre de visites :
  • 1364
  • 1/1/2012
  • Date :

Farsça Şiir Üslubu -3

farsça şiir üslubu

Cemâleddîn Muhammed b. Abdurrezzak da vaaz ve öğüt noktasında Senâî’yi taklit edenlerden birisi olup onun kullanmış ol‌duğu ayni lehçeyi, aynı düşünceyi, hatta aynı tabirleri kullanmaya çalı‌şır. Aynı şeyi Nizâmî, kasidelerinde takip et‌meye çalışmıştır. Bu söz üstatlarından daha alt bir dereceye sahip olan Kıvâmî-yi Râzî gibi şairlerde de bu taklidin etkileri, özel‌likle vaaz ve öğüt içerikli kaside‌lerde açık bir şekilde görülmektedir. Her halükarda Senâî, kendinden sonraki dönemi uzun bir müddet bo‌yunca etkisi ve gölgesi altında tutmuş mütefekkir, güçlü ve çok kapsamlı bir şairdir. Bu şair, sa‌dece kaside ve gazelde yeni bir üslup ve eşsiz bir tarz getirmekle kalmamış, irfanî ve sos‌yal mesnevîler ortaya çıkarma nokta‌sında da başarılı olmuştur. Zira bu alanda yeni bir ekol geliştirmiş, mesne‌vileri kendisinden sonra da birçok büyük söz üs‌tadının taklit etmesine konu ol‌muştur. Hatta Nizâmî, Mahzenu’l-Esrâr’da, Attâr ve Mevlânâ, fel‌sefî ve irfanî mesnevilerinde ve bunların benzeri şairler, bu üsta‌dın yaptı‌ğını yapmaya çalış‌mışlar, onun tarzını kendi tabir ve buluşlarıyla ta‌mam‌lamışlardır.

Bu söz üstatlarının her birinin bir şekilde kendilerine özgü yeni üslup ve tarzlarla uğraştıkları bir durumda V/XI. Yüzyıl ile VI/XII. yüzyıl başla‌rındaki di‌ğer bazı şairler de Gazneli dönemi başla‌rındaki üslubu olduğu gibi sürdürmeye çalışmışlardır. Oysa zamanın zorunlu seyri ve düşüncele‌rin tabii olarak değiş‌mesi, onların şiirinde ister istemez değişikliği mey‌dana getirdiğinden ve üslupla‌rını önceki şairlerinkinden farklı kıldığından habersizdiler. Bu sebepten dolayı, bu son görüş göz önünde bulunduruldu‌ğunda bu es‌nada eski şairleri taklit ede‌rek söz söylemekle meşgul olan Azrakî, Şihâbeddîn Am‘ak-i Buhârâyî, Osmân-i Muhtârî ve Mu‘izzî gibi şairlerin tamamı önceki dö‌nemden, yani ilk Gazneli dö‌ne‌minden daha üstün yeni düşüncelere, yeni sözlere ve yeni bir üsluba sa‌hiptir‌ler. Bunlar arasından özellikle Azrakî, Am‘ak ve Mu‘izzî’nin hizmetle‌rini göz önünde bulundurmak gerekir.

Şiirde ‘Unsurî’nin üslubunu takip eden Azrakî, kemal nokta‌sında onu yeni bir merhaleye çıkararak VI/XII. yüzyıldaki şairlerin ve eleştir‌menle‌rin kabulüne hazır bir hale getirdi. Azrakî, sa‌dece kaside söylemekle yetin‌memiştir. Nitekim kendi kasidelerinde de birkaç yerde işaret ettiği gibi çe‌şitli konularda mesneviler de yazmıştır.

Am‘ak-i Buhârâyî ise, kendisine ait elimizde fazla şiiri olma‌masına rağ‌men birkaç yeni kasidede yeni düşünceleri ve şiir yapısının güzelliğini ortaya koymuş, kendi amacını açıklamak için onlarda ken‌dine özgü bir dil, yani ince ve dakik teşbihler, olgun ve güzel vasıflar ile bir‌likte kullanmış, dili amacını beyan etme aracı yaptığından dolayı Fars edebiyatında büyük, üslup sahibi ve üstad  bir şair sayılmıştır. Bundan dolayıdır ki çağdaşı olan şairler, onu Enverî’nin aşağı‌daki be‌yitte söylediği gibi söz üstadı olarak nitelemişlerdir:

Hem söz üstadı Am‘ak’ın söylediği gibi ey rüzgar kana bulaşmış top‌rağı İsfahân’a savur.


Farsça Şiir Üslubu -2

Farsça Şiir Üslubu -1

Farsça ve Fars edebiyatı

FERÎDÜDDÎN-İ ATTÂR 3

Mesnevi den Hikayeler-5

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)