• Nombre de visites :
  • 1240
  • 16/7/2011
  • Date :

Kurân-ı Anlamak -3

kurân-ı anlamak

Toplumsal fakirliği ve yoksulluğu yok etmek için humus, zekât ve infak müesseselerini yeterli şekilde işletmek.

11- Birey ve toplumun kişisel ve tüzel hak ve onurlarının korunması için yalan, iftira ve gıybetten kaçınmak.

12- İnsan haklarının korunmasına yönelik adam öldürmenin yasaklığı ve ahlâkî sapkınlıkların haram edilmesi.

13- Aile bireylerinin aile düzenini sağlamaları ve birbirlerinin haklarına riayet etmeleri…

Ve buna benzer öğelerin varlığı, bunalım etkenlerini yok ettiği gibi mutluluk dolu bir hayatın ortamını da insanlığa hazırlamaktadır.

Tüm bu saydıklarımızın uygulanabilirliğini teorik ve pratik anlamda insanlığa sunan Yaratıcının son Peygamber’i, son anlarında tüm insanlığa şefkat dolu gözlerle bakarak ve onların mutluluğuna daha fazla katkıda bulunmak amacıyla Kurân’ın ruhunu, amaç ve sonucunu özetleyen şu cümleleri emanet etmiştir:

“Ben aranızda iki paha biçilmez emanet bırakıyorum. Biri Allah’ın Kitabı, diğeri ise İtretim / Ehlibeytimdir. Bunlara uyduğunuz sürece sapkınlığa düşmezsiniz…” (Bihar’ul-Envar c.75, s. 278)

Kurân, tüm gerekli ve faydalı bilgi ve eğitileri bir arada içermesinden dolayı da, araştırılmaya değer bir kitap konumundadır.

İKİ YANLIŞ KANAAT

Kimi insanlar, Kurân’ı ancak din adamları anlayabilir sanısına kapılarak hataya düştükleri gibi, kimileri de herkesin, hatta okuryazar olmayan ve herhangi bir alt yapı bilgiden yoksun olan tüm insanların anlayabileceği yanılgısına düşmüşlerdir.

Hâlbuki Kurân’ın çok kapsamlı bir kitap oluşu, herkesin istifade etmesine olanak tanımakla birlikte, herkesin anladığı şeyin aynı ve eşit olmayacağı da yer yer vurgulanmıştır. Aslında her şey böyle değil mi? Yağan yağmurdan her toprak kendi kabiliyeti miktarınca yararlanabilir. Sözcük ve kelimeleri avam, işaretleri özel konuma sahip kişiler, incelikleri evliya ve hakikatleri enbiya içindir. (Bihar’ul-Envar c. 75 s. 278)

Kurân üzerine çalışma yapanların maalesef birçoğu, Kur’ân’ı anlamakta detaylara takılıp kaldıkları için gerçek amacın ne olduğunu anlayamadıkları gibi, anlayanlara karşı da detay bilgilerle tartışmaya başlarlar. Bu farklı bakışlardan kaynaklanan farklı algılamalar birçok ihtilâflara da neden olmaktadır aynı zamanda.

Kurân’ın güzel yazılarla yazılması, güzel baskılarla yayınlanması ve güzel sesle kıraat edilmesi, elbette olmalıdır ve güzel şeylerdir; ancak bunlar Kur’ân’ın sanatsal boyutları olup asıl amacı değildir.

Araştırmacılar, birtakım detaylara takılmadan asıl amacı keşfetmeliler, ondan sonra detaylar asıl amaca yönelik kullanılmalıdır.

İman, maneviyat, adalet, ilim, irfan, kardeşlik, samimiyet, özgürlük ve onurlu olmak, dünya ve ahiret mutluluğu, iç ve dış temizliği, izzet ve iktidar gücü insanı asıl amaç olan kemale doğru götürmekte önemli faktörler oldukları için, Kur’ân bunları asıl amaç olarak görmekte ve diğer emir ve yasakları, söz konusu amacın gerçekleşmesine katkı sağlayacağı için gündeme taşımaktadır.

Tüm bunlar, bir bütün olarak son kemal noktası olan Allah’a ulaşmakta olmazsa olmaz diyebileceğimiz temel unsurlar ve inançlardır.

Son olarak şunu hatırlatmamız gerekir ki: Tüm bunlara polemikten uzak durarak eğilmez ve hayatımıza geçirmezsek, dünya hayatımızı karartacağımız gibi, ahiret hayatını umut ederek yaptığımız birçok ibadetlerin de heba olacağını esefle görecek ve pişmanlığın fayda vermeyeceğini açıkça müşahede edeceğiz. Ayrıca yüce Resul’ün şikâyette bulunacağı ümmetten olma tehlikesiyle de karşı karşıya kalacağız.

“Ve o Peygamber, ‘Ey Rabbim! Benim kavmim, bu Kur’ân’ı büsbütün terk ettiler.’ der.” (Furkan, 30)


Kurân-ı Anlamak -1

Kurân-ı Anlamak -2

Kur′an hayatımızın neresinde?

Kur′an Okumanın Önemi

Kur’an, Hakkı Batıldan Ayırt Etme Vesilesidir

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)