ABD borç batağında

 İslam ülkelerine savaş açıp işgal ederek batmaktan kurtulmaya çalışan Amerika her geçen gün daha da batmaktan kurtulamıyor..Obama, borçlanmak için yalvarıyor.. Amerika’nın batmasını engelleyebilmek için Afgan ve Irak mazlumlarının ahını almaktan korkmayan Obama, bu ahların bedelini ödüyor.. ABD başkanı, bir dilenci gibi şimdi de borçlarının artmasına göz yumulmasını istiyor..

AA’nın haberine göre ABD başkanı ne yapacağını bilememenin şaşkınlığı içinde, Federal hükümetin borçlanma tavanının yükseltilmesi konusunda son tarih olan 2 Ağustos'a kadar bir anlaşmaya varılarak, ülkenin temerrüde düşmesi riskini önlemek için özellikle Cumhuriyetçi Kongre üyelerine yönelik baskısını artırdı.

Konuyla ilgili olarak son günlerde girişimlerini yoğunlaştıran, dün ve bugün olmak üzere iki gün arka arkaya Kongre'deki liderlerle görüşmeler yapan Obama, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, anlaşma sağlanıncaya kadar Kongre liderleriyle her gün görüşmeye devam edeceğini bildirdi. Anlaşma için iki tarafın da tavizler vermesi gerektiğini kaydeden Obama, basın toplantısı sırasında ara sıra ses tonunu sertleştirerek, 'Eğer şimdi (anlaşma) olmayacaksa, ne zaman?' ifadesini kullandı. 'Kongre'deki tüm liderlerin, borçlanma tavanının yükseltilmeyerek, ABD yönetiminin temerrüde düşmesine izin vermeyi kabul edilemez bulduğunu' vurgulayan Obama, bu soruna kısa vadeli değil, kökten bir çözüm bulunmasını istediğinin altını çizdi.

ABD başkanı Obama, borçlanma tavanının 2 Ağustos'a kadar yükseltilmemesi halinde, ABD'nin borçlarını ödeyemez hale geleceğine dikkati çekerek, bunun de ülkede milyonlarca kişiyi işinden edebilecek yeni bir ekonomik durgunluk dönemi yaratılabileceği uyarısında bulundu.

ABD yönetiminin 14,3 trilyon dolarlık borçlanma sınırı 2 Ağustos'ta doluyor. ABD Hazine Bakanlığı, Kongre'nin o tarihe kadar borçlanma tavanını yükseltmemesi halinde federal hükümetin borçlarını ödeyemeyecek hale geleceği uyarısı yapmıştı. Böyle bir durumda, ABD'nin ekonomik durgunluğa tekrar dönmesi, ülkenin kredi notunun düşmesi ve küresel piyasaların da olumsuz etkilenmesi gibi risklerin ortaya çıkacağına işaret ediliyor.

Bütün umudunu işgal ve silah satışına bağlayan ABD’nin bu gidişinin kesin bir “çöküş” olduğuna dikkat çeken ekonomistler, ABD Merkez Bankasının sürekli para basarak sadece kendisini değil, ekonomisini dolara endeksleyen birçok ülkeyi de batağa sürüklediğini belirtiyorlar.

Farsnews