• Nombre de visites :
  • 1437
  • 6/3/2011
  • Date :

Ailede Din Eğitimi-3

ailede din eğitimi

4- Kötü ahlak ve şiddetten kaçınılmalıdır. İmam Ali (a.s) bu hususta şöyle buyuruyor:

“Kötü ahlak dost ve yakınları insandan uzaklaştırır ve yabancıyı itinasızlık ve önemsememeye sevk eder.”[1]

5- Evlatların bazı hatalarına yönelik görmezlikte bulunmak ve onun yanlışlarından haberdar olunmadığını aksettirmek lazımdır; çünkü aksi takdirde onun size yönelik hayâ ve edebi azalır. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor:

“Akıllı şahsın (şahsiyetinin) yarısı sabır ve tahammül ve diğer yarısı da görmezlikten gelmedir.”[2]

6- Edebildiğince direkt nasihat vermeden sakınılmalı ve istekler endirekt yoldan belirtilmelidir. İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: “Babamın şöyle söylediğini duydum: Nasihat serttir ve diğerlerine zor gelmektedir.”[3]

7- Aile ortamının şefkat ve samimiyet kazanmasına neden olan özellikle tüm aile bireylerinin hazır bulunduğu saatlerde (özellikle aile reisinin) ailenin yanında fazla ve samimice bulunmaya özen göstermek gerekir.

8- Anne ve babanın ve de eğitmenlerin söz ve davranışlarında intibak olmalıdır; zira başkalarından istediğimiz hususlara ideal bir şekilde kendimiz bağlı olmalıyız. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:

“İnsanları dil kullanmaksızın (amel ile) hayra davet edin.”[4]

9- Tahakküm, zor ve tehdit dilinden sakınmak ve tahlil, kavratma ve hükümlerin hikmetini açıklama dilinden istifade etmek. Zira İslam’ın mantıklı açıklanmaması, Müslüman gençlerin dinden uzaklaşmasına neden olabilecek bir hasar doğurabilir. Nitekim Hıristiyanların Hıristiyanlıktan el çekmesi ve İslam dinine yönelişin sebebi, onların dinleri hakkında mantıkî anlamda ikna olmamalarıdır.[5]

10- Onun (hurafe ve mantık dışı konulardan arı olan) dinî mekân ve meclislerde bulunmasının altyapısını oluşturmaya dönük mantıklıca çalışmak ve başarılı dindar şahıslarla tanışması kendisinin dinsel öğretilere yönelik bağlılık derecesini takviye edecektir. Eğer dinsel münasebetlerde böyle oturumları evinizde düzenler ve bu oturumda kendisine de bir sorumluluk verirseniz etkisiz olmayacaktır.

11- En son ilaç dağlamaktır.[6] Eğer yumuşak yöntemler uzun bir süreden sonra cevap vermezse, o zaman sert yöntemlerden istifade edilebilir. Ama bu yöntemde de diğer yöntemlerde olduğu gibi aşırılığa kaçmamaya özen gösterilmelidir. Öte taraftan bu yöntemin faydalı olacağından emin olmayıncaya dek ondan istifade etmek tavsiye edilmemektedir. Bu nedenle evladı evden dışarı atmak ve kovmak iyi bir olarak davranış gözükmemektedir. Her halükarda eğer eğitmen ve özellikle de anne ve baba uhdelerine bırakılan evlatlarının eğitim sorumluluğuna yönelik özensizlik ve kusurda bulunmamışlarsa ve bununla birlikte etkili olmamışlarsa, kendilerini kınamamalı ve sitemde bulunmamalıdırlar; çünkü insan özgür yaratılmıştır, kararlarında özgürdür[7] ve herkes kendi amellerinden sorumlu olmalıdır.       


[1] Ğurerü’l-Hikem, 435.

[2] Muhammed Reyşehrî, Mizanu’l-Hikme, hadis. 14915.

[3] Keşfü’l-Ğumme, c. 3, s. 84.

[4] Muhaddis Nuri, Müstedrekü’l-Vesail, c. 8, s. 456.

[5] Dr. Sacidi, Din Gorizi Çıra, Din Gerayi Çe San? s. 226.

[6] Allame Meclisî, Biharü’l-Envar, c. 31, s. 503.

[7] İnsan, 3. “Biz ona yolu gösterdik. Artık ister şükreder isterse nankör olur.”

Ailede Din Eğitimi-2

Ailede Din Eğitimi-1

Çocuk ve Ahlâki Eğitim

Ailede Fazilet Tecellileri-6

Mutlu ve Huzurlu Aile -4

Kur’an-ı Kerim’de Aile Tarihi-2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)