• Nombre de visites :
  • 1286
  • 20/11/2010
  • Date :

İMAN VE SEVGİ-6

iman ve sevgi

  Ben ona dedim ki: Eğer Hz. Ali senin dediğin bir haleti canlandırsaydı, sözünün başlangıcında “Eğer konuşmama izin verirsen” demezdi. Ben zannediyorum Hz. Ali (a.s) Allah'ın huzurunda bu cümleleri söylerken kendisini, aynen annesinin şefkat sevgi ve merhametinden başka bir şey tanımayan, ondan başka bir sığınağı olmayan çocuğun haletinde hissetmektedir. O çocuk bir tehlikeyle karşılaşsa veya çetin bir durumda kalsa annesine sığınır, ondan yardım ister, her hangi bir suç işleyip, annesinin cezasından koruyacak bir sığınak aradığında da annesinden başka bir sığınak bulamaz; bir yabancıdan her hangi bir eziyet geldiğinde annesine sığındığı gibi kabahati yüzünden annesinden korktuğu zaman yine annesine sığınır.

Bu duada da Hz. Ali, (Allah'ın selamı ona olsun) büyük kalp ve geniş kavrayış ufkuyla yalnızca Allah-u Teala'ya sığınmanın gerektiğini ve O’ndan gayrı bir sığınak ve yardımcı aramanın yanlış olduğunu ifade etmektedir.

Hz. Ali'nin (a.s) tanıdığı tek sığınak Allah-u Teala'dır, O'ndan gayri bir sığınak tanımamaktadır. Bunun için de Allah-u Teala tarafından bir azap onu kapsadığını hissettiğinde de (Biz burada Hz. Emir-ül Müminin'in kendi sözlerini kinaye ediyoruz. O Hazretin kendisi bu sözleri söylemeseydi, biz onunla Allah-u Teala arasındaki irtibat konusunda böyle konuşmağa cüret edemezdik.) bir an bile Allah-u Teala'ya sığınmakta tereddüde düşmüyor ve O'na sığınarak kurtuluşu için O'ndan yardım diliyor.

Hz. İmam Zeyn-ül Abidin (a.s) münacat ederken, bu hali şöyle dile getiriyor: "Ey Allah'ım, eğer beni kapından kovsan kime sığınayım? Eğer beni dergahından uzaklaştırsan kimden yardım dileyeyim? Ey Allah'ım, firar eden köle mevlasından gayri kime dönebilir? Mevlasının gazabından onu mevlasından başka kim kurtarabilir?" (Bihar-ül Envar, c.94, s.142)

Yine imam Zeyn-ül Abidin (a.s) Ebu Hamza-i Sümali'ye öğrettiği duada şöyle diyor: "Ey efendim! Ben senin fazlına sığınıyorum ve senden sana kaçıyorum" (Bihar-ül Envar, c.98, s.84)

İmam Zeyn-ül Abidin (a.s) aynı duanın devamında da şöyle diyor: "Kul mevlasından ve yaratık da yaratanından başka kimin kapısına gidebilir?" (Bihar-ül Envar, c.98, s.88)

Allah'ın korkusundan yine Allah'ın kendisine sığınmak, kul ile Allah arasında bulunan irtibat konusunda en ince ve derin fikirlerin ifadesidir; bu sığınma Allah ile kul arasındaki sevgi ve ümidin en ince ve en doğru sembollerindendir.

Hz. Ali (a.s) bu güzel dua tablosunu işlerken bir şair ve ya bir ressam gibi hayal gücünden yardım almamaktadır. Allah-u Teala huzurunda duygu ve hislerini tam bir sadakatle dile getirmektedir.

Bu yüzden de bu tabloyu (kulun Rabbinden yardım dileme tablosunu) çizdikten sonra Allah'ın, kulunun yardımına koşmasını açıklamaya koyuluyor.

Açıktır ki, mü'min kulların tanıdığı sonsuz fazl ve rahmete sahip Allah-u Teala'nın böyle doğru, saf ve temiz duyguyu görmezlikten gelmesi, kulunun sevgi ve ümidini kırması onun sevgisini reddetmesi ve ümidini boşa çıkarması mümkün değildir.


İMAN VE SEVGİ-5

İMAN VE SEVGİ-4

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)