• Nombre de visites :
  • 1636
  • 30/10/2010
  • Date :

İMAN VE SEVGİ-3

iman ve sevgi

Bazen insanın ameli kusurlu olur ve insan Allah'a olan itaatlerine güvenmeyebilir. Fakat Allah aşkı kalplerinde yerleşenlerin, Allah'a kesin inanç ve yakinlerinde ve Allah'a olan sevgi ve itaatlerindeki azimlerinde, hiç bir tereddüt meydana gelmez ve kalbinde Allah sevgisini hisseden bir kul, artık bunda şüpheye düşmez. Hatta bazen böyle bir kul, bir itaat konusunda kusurlu davranır ve Allah'ın sevmediği bir ameli de yapabilir, ama itaat konusunda kusurlu olup günaha düşen bu kulun Allah'a itaat etmekten hoşlanmayıp isyan etmeği sevmesi mümkün değildir. Zira bazen insanın organları günahlara meyleder ve netice de şeytan, heva ve heves, onları günaha da sürükleyebilir. Bazen de insanın organları Allah'a itaat etmekte kusurlu davranabilir. Ama Allah'ın salih kulları itaatte kusur etse ve günaha düşseler de onların itaati sevmeyip günahı  sevmeleri mümkün değildir.

Bir duada şu tabirler yer almıştır: "İlahi! İtaatinde kusur yapmış olsam da yine itaatini seviyorum, günaha duçar olsam da onu sevmiyorum. O halde kendi fazlın ile cennetini bana nasip eyle." (Bihar-ül Envar c.94, s.101)

Kalp ile organlar arasındaki fark işte burada ortaya çıkıyor. Zira organlar bazen kalbin ulaştığı aşamaya ulaşmaktan aciz kalırlar; ama kalp, tek başına tam manasıyla ilahî aşkın emrinde kalmaya çalışır. Fakat şu da bilinmelidir ki, kalp, halis olup temizlenince organlar, ona itaat edip boyun eğmek ve kalbin onlardan istediği şeyleri kabul etmek zorunda kalırlar. Böylece de kalbin halis olması sonucu kalp ile organlar arasındaki bu ayrılık yok olup gider.

SEVGİ İNSANI AZAPTAN KORUR

Eğer günahlar insanı Allah'ın gözünden düşürür ve İlahi azaba uğramasına sebep olursa, ilahi aşk insanı Allah'ın azabından korur.

Hz. İmam Zeyn-ül Abidin (a.s) bir duasında şöyle münacatta bulunuyor:

"İlahi! Günahlarım beni korkutuyor, sana olan sevgim ise bana ümit veriyor." (Bihar-ül Envar, c.94, s.99)

SEVGİNİN DERECELERİ VE AŞAMALARI

İnsanların kalplerinde zuhur eden sevginin bir takım derece ve aşamaları vardır.

Bazı sevgiler vardır ki, sahibinin bile hissetmeyeceği kadar yüzeysel ve zayıftır.

Bazı sevgiler de vardır ki, kulun kalbini tamamıyla doldurmakta ve insanları Allah zikrinden alıkoyan şeyler için boş bir yer bırakmamaktadır.

Bir kısım sevgiler de vardır ki, bir kulun kalbine yerleşti mi kul, Allah'ın zikrinden ve O'nun huzurunda olup O'na münacat etmekten doymaz ve her ne kadar çok uzun sürse bile, Allah'ı zikretmekten, dua etmekten ve O'nun yolunda namaz ve diğer hayır amelleri yapmaktan asla usanmaz ve kalbinin ateşi sönmez.


İMAN VE SEVGİ-1

İMAN VE SEVGİ-2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)