• Nombre de visites :
  • 7277
  • 1/6/2010
  • Date :

Kur"an"da Evrensel Ahlak ilkeleri 1

kuran

  Kur'an en son indirilen ilahi hitap ve kitaptır. Bu yüzden mesajı da evrenseldir. Ayetlerin bir kısmının belli nüzul sebepleri olmasına rağmen, ifadelerin ekserisinin umumi mesajları içermesi, insan fıtratına uygun hükümleri taşıması, her şeyi akla havale etmesi, ayetlerinde "ey insanlar" hitabını kullanması onun evrenselliğinin delillerindendir. Nitekim her milletten insanların İslam'ı kolaylıkla kabul edebilmesi de bu evrenselliğin canlı şahididir.

Cenab-ı Hak insanı bir sınava tabi tutmak için bu dünyaya gönderdiğinden dolayı insanın fıtratına hem iyilik, hem de kötülük yapma kabiliyetini yerleştirmiştir. Yani insanda iyi ahlakın tohumları da, kötü ahlakın tohumları da var. (Şems, 91/8)

  Kur'an-ı Kerim iyi ahlakın, ya da kötü ahlakın neler olduğunu tespit etmeyi sadece insanın aklına bırakmamıştır. Çünkü akıl da istikameti bulması gereken bir kuvvedir. İnsan o kadar kompleks bir yapıya sahiptir ki, bütün duyguların birbirleriyle alakası vardır. Hepsinin ötesinde ise insanın iyi ya da kötü ahlaka yönelmesini sağlayacak olan özgür bir iradesi vardır. Kur'an insanların hem dünya, hem de ahiret mutluluklarını sağlamak maksadıyla iyi ve kötü ahlak prensiplerini ortaya koymuştur. Buna uyup uymama da ise serbest bırakılmıştır. Ancak Kur'an insanların dünya ve ahiret mutluluklarını sağlamak amacıyla geldiği için, insanları hep iyi ahlak ilkelerine uymaya teşvik etmiştir. Çünkü insanın mutluluğu buna bağlıdır. İnsan iyi ahlaklı olması, kendisini, ailesini ve toplumu mutsuz edecek olan kötü ahlak ilkelerinden uzaklaşması, iyiyi elde ederek mutlu olması için de, inanç ve sevgi gibi temel esasları belirlemiştir. Bunlar, Kur'an ahlakının kaynağını oluşturuyor. Bunun sonucunda ise iki dünya mutluluğu meyvesi karşımıza çıkıyor.

kuran

  Bu iki kaynak, ahlakın evrensel kaynağı olarak kabul edilen,"kendine yapılmasını istemediğin bir davranışı, sen de başkalarına yapma" ilkesinin de aslında teoriden pratiğe geçmesini sağlıyor. Acaba insan niçin kendisine yapılmasını istemediği bir davranışı başkasına yapmayacak? Eğer kendisini bundan alıkoyacak bir manevi güç yoksa, bu ilke teoride kalır. Halbuki hadis-i şeriflere aynı ilke iman şartına bağlanıyor. O halde insanın kendisine yapılmasını istemediği bir davranışı başkasına yaparsa imanı kemale ermemiş demektir. İman, Allah'a, ahiret gününe ve diğer iman esaslarına iman etmeyi içine alıyor. Kur'an-ı Kerim'e baktığımızda güzel ahlak ilkelerini uygulamanın Allah sevgisiyle ilişkisini görürüz.

Cahiliye döneminde Allah'a inandıklarını söyleyen ama elleriyle taştan, yiyecekten yaptıkları putları Allah'a ortak koşan, Kur'an'ın ifadesiyle putları "Allah'ı sever gibi seven" bir topluluk vardı. (Bakara,2/165.)

  Cahiliye toplumunda görülen toplumun huzurunu bozan zulüm, gösteriş, zina, içki, kız çocuklarını diri diri öldürmek gibi ahlaksızlık ve cinayetlerin altında hep Allah sevgisi yerine ikame edilen put sevgisi vardı. Çünkü putlar Kur'an'ın ifadeleriyle onlara ne zarar verebilirlerdi, ne de menfaat. Yaptıkları kötülükleri cezalandıracak, iyilik yaptıklarında mükafatlandıracak, seven, şefkat eden ve adaletli olan bir Allah inancı yoktu. Bu yüzden toplum büyük bir kaos içindeydi. Ama Kur'an önce onları tevhide çağırdı. Sonra da "müminlerin Allah sevgisinin, müşriklerin putlarına olan sevgisinden çok fazla" (Bakara, 2/165.) olduğunu beyan etti. Böylece tevhid inancı ile birlikte Kur'an Allah sevgisini merkeze aldı. Sevgi üzerine kurulu ahlaklı bir toplum oluşturmayı hedefledi. Şirki bırakan, bir tek Allah'a inanan insanlar, Allah'ın kendilerini sevdiği, kendilerinin de Allah'ı sevdiği, aynı zamanda birbirlerini seven insanlardır. Zaten Kur'an'ın istediği toplum da Allah'ı seven, Allah'ın da kendilerini sevdiği, birbirlerini seven insanların oluşturduğu bir toplumdur. "Ey iman edenler, sizden kim dininden dönerse bilsin ki, Allah, sevdiği ve kendisini seven, müminlere karşı alçak gönüllü, şefkatli, kafirlere karşı onurlu, zorlu bir toplum getirecektir." (Maide, 5/54) ayeti de bunun delilini oluşturmaktadır.


Güler Yüzlülük ve Güzel Ahlak

Güzel Ahlakın Anlamı

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)