• Nombre de visites :
  • 1407
  • 2/5/2010
  • Date :

Kevser Göçtü

hz.zehra

Ey Mikail,

Söyle de ağaçlara yapraklarını döksünler

Ebu Turab’ın, gönlü sonbahar yaşamakta

Fatıma bu dünyadan göçtü bilsinler

Ali  şimdi derdini  kuyuya anlatmakta.

 

Bir aşk ki, âlemlere destandı

Bir mehir ki, zırh-ı libastı

Neler yaşadı Ali bu şehirde

Bir şehir ki, maşuk burada tutsaktı.

 

Ey kalem

Yardım et aşkı anlatayım âleme

Kevser göçtü

Gözyaşlarımız doldurmaz Fedek’i

Cihan başsağlığı  dilerken Resul’e

Rabb sözünü tuttu

Teslim etti  şah-ı ali

Resul’ün kıymetli emanetini.

 

Ey gönlü yaralı Fatıma

Bilirim, aşk ehlinde sebep sorulmaz,

Bağışla

Neydi sebep, dedin ki Ali’ne

Guslederken üstümden ebamı kaldırma

Ali nasıl dayansın böyle bir derde

Yüreği  kanar da yine de sesi çıkmaz.

 

Fatıma

Kaç gündür Ali’nin yüreği yanmakta

Sessizlik, âlemi kaplamış  sanki

Eve varınca gözleri  bir şeyler aramakta

Sensizlik, bükmekte maşuğun belini.

 

Ey Cebrail

Söyle Fatıma’ya  son bir kez daha seslensin

Ali’nin sabır kaynağı neden susmakta

Onsuz, Ali bu dünyada neylesin

İçindeki feryadı iki cihan duymakta

Ses gelmez ey maşukların pir-i

Kevser, Ehlibeyt’i beklemeye koyuldu

Başın sağ olsun

Teslim ettin Resul’üne en güzel emanetini

And olsun

Seninle beraber tüm âlem mateme boğuldu.

 

Ey toprak

Ben senin babanım, neden haykırmaktasın

Kuran değil, Kevser’di sana emanet verdiğim

Neden kabul etmezsin yarimi

Yoksa sende mi ölen anan için ağlamaktasın.

FATİH KAHRAMANİ

 


Fatıma Bir Nur İmiş; Nur-u Hüda’dan

EY FATIMA, CAN FATIMA

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)