• Nombre de visites :
  • 1561
  • 9/1/2010
  • Date :

Evlilikte Fakirlik 3

evlilik

  “Oradakiler; ‘Ey cennet memurları! Biz dünyadayken Resulullah ümmetinin fakir olanlarından idik. Allah bize dünyadayken mal varlığı vermemişti. Işte bu yüzden buraya geldik.’ diye cevap verecekler. 0 vakit Allah tarafından nida gelip şöyle seslenilecek:

Ey memurlar, onlar doğru söylerler. Açın kapıları!… Ve girin içeri ey benim salih kullarım!”

  Yurt dışına gitmekte olan bir vatandaş, yanında ne kadar eşya götürürse götürsün, sınırdan geçerken kanun gereği aranmak zorundadır. Ancak, sade olup da eşyası olmayan bir vatandaş bu kanunun dışındadır. Zira, çanta olmadıktan sonra arama kanunu da olmaz, olsa bile, yanında çok eşyası olan biri gibi sıkı tutulmaz. İşte fakirler de böyledir. Bu arada, fakir ve zengini karşılaştırmak, içlerindeki o günün korku ve heyecanını kavrayabilmek, sizlere kalacaktır. Zira, bir tarafı ateş ve diğer tarafı da güllük gülistanlık bir bağ olan iki zıt mekân arasında kalmadığımızdan, böyle bir am kalem ile tasvir etmek zor olsa gerek.

  İstikbâl (gelecek) meselesine gelince: İslam dini, Müslümanlar tarafından gerçek şekliyle yaşanırsa, onlara sonu en hayirh olan istikbâli bahşeder. Maddiyat üzerine kurulan hiçbir binanın istikbâli sağlam değildir. Gerçekte şu da vardır ki:

“Temeli para olan hiçbir bina, demire, yani ilâhî emre çevrilmedikçe çökmeye mâruzdur.”

  Bir gün Resul-i Ekrem (s.a.a) yoldan geçmekte olan genç ashabından birini gördüğünde, ona şöyle sordu:

— Evli misin? Genç:

evlilik

—  Hayır evli değilim. Ey Allah’ın Resulü, evlenmek için bir şeylere sahip olmak gerekir, ben ise şiddetli bir fakirlik içindeyim.

— Ey genç, sen İhlâs suresini tamamen ezbere biliyor musun?

— Evet, bu sureyi biliyorum.

—  O hâlde sen, Kur’ân’ın dörtte birini biliyorsun demektir… Peki Kâfirûn suresini de biliyor musun?

— Evet onu da biliyorum.

— O hâlde Kur’ân’ın diğer dörtte birini de biliyorsun demektir. Peki Zilzâl suresini de biliyor musun acaba?

— Evet, ey Allah’m Resulu, onu da biliyorum.

  Resul-i Ekrem genç sahabisine yönelttiği sorulardan olumlu cevap alınca üç kere; “Evlen, evlen, evlen.” diye buyurdu.

  Sahip olunan ilim, hadis-i şeriften de anlaşıldığı gibi geçici maddî değerlerden kat kat üstündür. Zira ilim payidardir ve sonsuza dek insanla beraberdir. Oysa madde bazen az, bazen çok, bazense hiç yoktur. Dolayısıyla rağbet, maddeye değil ilme olmalıdır. Kur’ân ilmi ise sermayelerin en üstünüdür. İnsan ilmin sayesinde kudret ve kuvvet bulur. İnsana, yalnızca Allah’a inanıp ona tevekkül etmeyi öğretir. Böylece insan bu ilim sayesinde neye dayanacağını iyiden iyiye bilir ve bu inançla ondan başkasına el açmaz. İşte Kur’ân’ın şahsiyete bahşettiği değer ve Resul-i Ekrem (s.a.a)’in de yukarıdaki hadislerinde kasıtları bu olsa gerek.

İslamda Evlilik Ve Cinsel Sorunlar

MEHDİ AKSU


Evlilikte Fakirlik 2

Evlilikte Fakirlik 1

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)