• Nombre de visites :
  • 2942
  • 16/1/2017
  • Date :

Bem Kalesi

bem kalesi

 

Parthian döneminde (M.Ö 247- M.S. 224) kurulduğu tahmin edilen ve Pers İmparatorluğu devrinde önemli bir merkez olan şehre 10.yy'da gelen Arap seyyah İbn-i Heval, Surat-ul Arz adlı kitabında , şehrin kalesinden ve el dokuması elbiselerinin güzelliğinden bahseder. Şehrin bu el dokuması elbiseleri o kadar meşhurmuş ki kitapta Horasan, Mısır, Irak gibi ülkelere gönderildiği yazılıdır. Perslerin kurduğu şehir Safevi devleti zamanında çok gelişti. Şehir çöl ortasında kurulmasına rağmen, sulama kanalları (künk) sayesinde bugün olduğu kadar eski zamanlarda da bir tarım merkeziydi. Hakim bir kaleye sahip olması da şehrin askeri önemini arttırmıştır.

Şehrin geçmişinde kalesini ayrı bir yere koymak gerekir. Bam Kalesi 6 km2 alana kurulu ve 12.yy'a tarihlendirilen bir yapıdır. Kerpiçten inşa edilen kalenin içi 13.000 kişinin yaşamını sağlayabileceği kadar büyüktür. 1850 yılına kadar içinde yerleşim bulunan kale, depremde büyük hasar görmüştür.

2000 yıllık bir tarihe sahip Bem Kalesi, dünyanın en büyük kerpiçten inşa edilmiş kompleksi sayılmaktadır. Kerpiç tuğla, saman ve palmiye ağacı dallarının karışımı ile yapılmış kalenin ilk olarak Sasaniler döneminde (224-637) kurulduğu tahmin ediliyor. Günümüze kadar gelen kalıntılardan bir kısmı 12.yüzyıla, diğer bir kısmı ise Safavi dönemine (16-18.yy) aittir. Bu kalıntılar arasında bazı bölümleri sağlam kalmış veya sonradan restore edilmiş kervansaray, okul, cami, sinagog, hamam, elliye yakın dükkanın bulunduğu kapalı çarşı ve pek çok ev bulunuyor. Ayrıca antik kentin en önemli özelliklerinden biri ise şu an kalıntıları yok olsa da yüzyıllar içinde ön İslamiyet, Selçuklu veya Moğol ve Afgan dönemlerinde de mimari bölümlerin eklenmiş olmasıdır.

Safavi döneminde şehir altı kilometre karelik bir alanı kaplıyordu ve şehri 36 tane kule çevreliyordu ve 400’ün üzerinde ev vardı. Halkın %70’i, yani yaklaşık 9000 ile 13.000 kişi kalenin içinde yaşıyordu. Şehir, güneydeki Arap Yarımadası’ndan İslamiyet'in gelişi ile Zerdüşt, Hıristiyan, Yahudi ve yoğun olarak Müslümanların yaşadığı çok kültürlü bir yerdi. Hatta burası erken Sassaniler döneminde, Zerdüştlerin ateş tapınağını ziyaret eden hacıların önemli kutsal mekanlarındandı. İpek yolu üzerinde bulunduğu için ticaret ve alışveriş merkeziydi. Ayrıca tekstil ürünleri üretimi ile ünlüydü. İslam dünyasında bu ürünler pek revaçtaydı.

Halk,19. yüzyılda kale şehri terk etse de askeriye 1932 yılına kadar burayı kullandı. 1938 yılında restorasyon çalışmaları geç de olsa başladı ve 1953 yılında önem kazandı. 1993 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirasları listesine dahil edildi ve koruma altına alındı.

Vikipedi

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)