• Nombre de visites :
  • 1817
  • 10/3/2014
  • Date :

Peygamber-İ Ekrem'in (S.A.A)  Kur'an'ın Bütün Maarifine Vakıf Olması(1.Bölüm)

peygamber-i ekremin (s.a.a)  kuranın bütün maarifine vakıf olması(1.bölüm)

Sened Açısından

Bu rivayeti Kuleyni (rh) Kafi'de nakletmiştir. Meclisi de (rh) Muhammed b. Hasan Saffar'ın Basairu'd-Derecat'ından iki senedle Bihar'da aktarmıştır. Bu senedlerden biri, “Yakub b. Yezid, İbn Ebi Umeyr'den, o İbn Uzeyne'den, o Bureyd'den, o da Ebi Cafer'den (a.s)”‌ şeklindedir. Bu isimlerin tamamı sikadır. Dolayısıyla bu rivayetin senedi, Kafi'de sahih olmayan İbrahim b. İshak vasıtasıyla nakledilmişse de Basair'den nakledilen tarikle sahih ve muteberdir.

Delalet Açısından

Allah Teala'nın sözünde (و ما يعلم تأويله) geçen “تأويل”‌ kelimesindeki zamir Kur'an'a ve onun müteşabih kısmına atıftır. Çünkü Allah Teala'nın Âl-i İmran suresinin yedinci ayetindeki bu sözü şu cümleden sonra gelmiştir:

 “هُوَ الَّذِيَ أَنزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ آيَاتٌ مُّحْكَمَاتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتَابِ وَأُخَرُ مُتَشَابِهَاتٌ فَأَمَّا الَّذِينَ في قُلُوبِهِمْ زَيْغٌ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَابَهَ مِنْهُ ابْتِغَاء الْفِتْنَةِ وَابْتِغَاء تَأْوِيلِهِ”‌

Bu ayet-i kerimenin sözkonusu cümlesi hususunda söylenmiş olan hadise dikkat edildiğinde “ما انزل عليه”‌ (Allah'ın Peygamber'e indirdiği) ile kasdedilenin ya hususen Kur'an-ı Kerim veya en azından Kur'an'ın kesin olarak bilinen kısmı olduğuna tereddüt kalmayacaktır. Tenzil ve tevilin her ikisi de masdardır. Fakat bu hadiste vasıf manasında kullanılmıştır. Bu ikisinin manası hakkında bazı ihtimaller varsa da burada zâhiren tenzil ile Kur'an'ın lafızları ve zâhir manaları; tevil ile de bâtın manaları murad edilmiştir. Fudayl'dan nakledilen muteber hadiste de Kur'an'ın zâhir ve bâtınına, onun tenzil ve tevili manası verilmiştir.[3] Bundan dolayı “mine't-tenzil ve't-te'vil”‌deki “min”‌ edatı eğer “ona indirilenin tamamı”‌nı ifade ediyorsa hadisin anlamı şudur ki, Allah, tenzil ve tevil (zâhir ve bâtın) olan Kur'an'ın tamamını Peygamber'ine öğretmiştir. Eğer “min”‌ edatı “ona indirilen”‌ cümlesini açıklıyorsa Allah Kur'an'ın hem tenzilini (zâhir anlamlarla birlikte lafızlar), hem de tevilini (bâtıni anlamların izahı) indirmiş ve bunların tamamını Peygamber'ine öğretmiş demektir. Her halükarda hadisin bu kısmının, Allah Rasülü'nün (s.a.a)  Kur'an'ın tüm anlam ve öğretilerine vakıf olduğuna dair delaletinde hiçbir belirsizlik yoktur. Hadisin devam cümlesi de (Allah'ın ona bir şeyi indirip de tevilini öğretmemiş olması sözkonusu değildir) bu anlamı teyit etmektedir. Çünkü bu cümlenin manası, Allah'ın, Peygamber'ine ne indirdiyse onun tevilini de öğrettiğidir. Allah'ın Peygamber'e Kur'an'ın tamamını indirdiği ve onun tevili ile kasdedilenin de bâtıni ve gizli anlamları olduğu gözönünde bulundurulduğunda cümlenin, Peygamber-i Ekrem'in, başkalarının da anlama kapasitesi bulunan Kur'an'ın zâhir anlamları bir yana, Kur'an'ın tamamındaki bâtıni ve gizli anlamlara vakıf olduğuna delaleti aşikardır.[4]


3]    “عن فضيل بن يسار قال سألت ابا جعفر عليه السلام عن هذه الرواية ما من القرآن آية الا و لها ظهور و بطن فقال ظهره تنزيله و بطنه تأويله”‌ (Biharu'l-Envar, c. 92, s. 97, hadis 64).

[4]    Kummi (rh) tefsirinde de şöyle rivayet edilmiştir:

حدثني ابي عن ابن ابي عمير عن عمر بن اذينة عن بريد بن معاوية عن ابي جعفر عليه السلام قال ان رسول الله صلي الله عليه و آله و سلم افضل الراسخين في العلم قد علم جميع ما انزل الله عليه من التنزيل و التأويل و ما کان الله لينزل عليه شيئا لم يعلمه تأويله و اوصياۆه من بعده يعلمونه کله

Hiç kuşku yok Allah Rasülü (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) ilimde derinleşenlerin en üstünüdür. Allah'ın tenzil ve tevil olarak kendisine indirdiği herşeyi bilirdi. Allah'ın ona bir şey indirip de tevilini öğretmediği herhangi bir şey bulunması sözkonusu olamaz. Ondan sonra da vasileri onun tamamını biliyordu. (Kummi, Ali b. İbrahim, Tefsiru'l-Kummi, c. 1, s. 124)

Kummi tefsirindeki senedde Ali b. İbrahim'in mevcut olması dışında bu rivayetin senedinin sıhhati konusunda tartışma yoktur. Kummi senedini inşaallah daha sonra tartışacağız. Bu rivayetin metni önceki rivayetten farklı olsa da yukarıdaki hadisin şerhi dikkate alındığında “و ما کان الله لينزل عليه شيئا لم يعلمه تأويله”‌ cümlesinin bu iddiaya delaleti aşikardır.

Peygamber-İ Ekrem'in (S.A.A)  Kur'an'ın Bütün Maarifine Vakıf Olması(1.Bölüm)

Kur’an Açıklayıcısı Hz. Resulullah

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)