• Nombre de visites :
  • 2166
  • 26/12/2013
  • Date :

Haricilerin Ortaya Çıkışı(2.Bölüm)

haricilerin ortaya çıkışı(2.bölüm)

İslam'ın zaferi ve ümmetin bekası için gerekirse müslümanı ve canlı varlığı vur diyen İslam dininde, sırf kağıt parçalarının[3] nasıl bir konumda olacağı apaçık ortadadır. Kağıt ve yazıyı değerli kılan anlam ve muhtevadır, söz konusu anlam ve muhtevanın öldürülmeye çalışıldığı bir durumda onları bırakıp, üzeri yazılı kağıtlara sarılmanın nasıl bir açıklaması olabilir?

Ne var ki cehalet ve tutuculuk, o müslümanların hakikati görebilmelerine engel olmuştu. "Biz bu Kur'an'lı mızraklara kılıç çekmeyeceğimiz gibi; bu işe kalkışacak olanla da savaşırız!" dedi ve İmamın karşısına dikildiler. Bu tartışmanın başladığı sıralarda İslam ordusunun zafer kazanmasına ramak kalmıştı. İmamın güçlü ve azimli komutanlarından Malik Eşter, Muaviye ordularını çil yavrusu gibi dağıtmış, Muaviye'nin çadırına yaklaşmıştı. Muaviye'nin tam bir bozguna uğramasına ve bu kanser tümörünün ortadan kaldırılmasına ramak kalmıştı. İşte böyle bir anda, söz konusu cahiller güruhu İmam Ali'yi zorlayarak "Malik'e, derhal savaşı bırakmasını emret, yoksa onu arkadan vururuz!" dediler. İmam Ali (a.s) her ne kadar onları ikna etmeğe, aydınlatmaya çalıştıysa da fayda etmedi.

İmam Ali (a.s) başka çare kalmadığını görünce Malik'e bir adamını gönderip geri çekilmesini emretti.

Malik buna şaşırmıştı, emri getiren askere "İmama söyle, çok kısa bir fırsat tanırsa düşmanın işini bitiririz!" dedi. Bu haber ulaştığında Hariciler kılıçlarını çekip İmamın etrafını sardılar "Ya hemen şimdi Malik'i geri çağırırsın, ya da vallahi, seni şuracıkta öldürürüz!" dediler!.

Malik'e ulaşan haberci "İmamı sağ görmek istiyorsan derhal geri çekil!" demiş, Malik geri dönmek zorunda kalmıştı. Mutlak bir ölümden kurtulan Muaviye, Ali'nin (a.s) ordusundaki bu cahil mukaddesmeapları oyuna getirmenin coşku ve sevinci içindeydiler şimdi!

Böylece Kur'an'ın emirlerini ortadan kaldırmaya azmederek saltanat peşinde koşan Muaviye, İmam Ali (a.s) ile aynı kefeye koyuldu. "Aranızda Kur'an hükmetsin" diyerek hakemiyet önerdiler. Taraflar arasında Kur'an'la sünnetin hakem olması kararlaştırıldı.

Taraflar hakem seçimine gittiler. Muaviye tarafı hiç tereddüt etmeden hilekar Amr b. Âs'ı hakem seçti. Ali (a.s)  de iyi bir politikacı olan Abdullah b. Abbas'ın veya yiğit, fedakar ve basiretli bir mümin olan Malik Eşter'in hakem seçilmesini istedi; ancak ahmaklar güruhu -Hariciler- kendilerine benzer birinde ısrar ettiklerinden, hem basiretsiz, hem de Ali'yle arası pek iyi olmayan Ebu Musa Eş'ari'yi hakem olarak öne sürdüler. İmam Ali (a.s) ve dostları her ne kadar Ebu Musa'nın bu işi beceremeyeceğini söylediyse de Hariciler kendi bildiklerini yapmaktan vazgeçmediler. İmamın emrini bir kez daha çiğneyerek Ebu Musa'yı hakem seçtiler.


[3] - Normal durumlarda ayet yazılı mushaflara saygısızlıkta bulunabileceği anlamı çıkarılmamalıdır bundan. İ. Bendiderya.

Haricilerin Ortaya Çıkışı(1.Bölüm)

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)