• Nombre de visites :
  • 1887
  • 7/1/2013
  • Date :

Çocuk ve dini görevler(2.Bölüm)

çocuk ve dini görevler

Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor:

“Çocuklarınız altı yaşına girince namaz kılmalarını emredin. Yedi yaşına girince buna daha fazla önem verin; gerektiğinde onları dövebilirsiniz de.”‌(2)

İmam Sakıd’tan (a.s) şöyle nakledilmektedir: “Çocuk yedi yaşına girince el ve yüzünü yıkayarak namaz kılmasını söyleyin. Fakat dokuz yaşına girince doğru abdest almayı ona öğretin ve namaz kılmasını önemle vurgulayın; gerektiğinde onu dayakla da namaz kılmaya zorlayabilirsiniz.”‌(3)

Yine İmam Sadık (a.s) buyuruyor ki:

“Çocuk altı yaşına girince namaz kılmalıdır ve oruç tutabildiğinde de oruç tutmalıdır.”‌(4)

Oruç hakkında da çocuğu yavaş yavaş alıştırmak gerekir. İyiyle kötüyü ayırtedebilen çocukları, kahvaltı yerine sahur yemeleri ve buna alışkanlık kazanmaları için sahura kaldırabilirsiniz. Çocuk, oruç tutma gücüne sahip olunca onu-ara sıra oruç tutmaya teşvik etzmelidir. Oruç tuttuğunda çok halsiz olursa ona birazcık yemek veya su verebilirler. Yavaş yavaş gücü yettiğince tuttuğu oruçlarının sayısını fazlalaştırmalıdır. Buluğa çağına erişince ona, “Sen artık baliğ oldun, bundan böyle namaz kılmalı ve oruç tutmalısın, yoksa günahkâr olursun”‌ demelidirler. Tahammül gücünün fazlalaşması için ona orucun sevap ve faziletlerini anlatmak da yararlıdır. Ramazan ayında, rahatça oruç tutabilmesi için işlerini hafifleştirmelidirler. Ramazan ayının sonunda da bayramlık ve hediye olarak ona bir şey verebilirler. Gizlice orucunu yememesi için gün boyunca onu gözetmelidirler. Baba ve anne buluğ çağına yetişmeden önce çocuklarına buluğ belirtilerini söylemeli, gusül ve helaya gitme adabını öğretmelidirler.

Bu noktayı da hatırlatayım ki, baba ve anneler çocuklarının camiye ve dini törenlere gidip gelmelerini istiyorlarsa onları küçük yaşta buna alıştırmalıdırlar. Yavaş yavaş alışmaları ve daha sonra kendi istekleriyle buna eğilim göstermeleri için onları kendileriyle birlikte cami ve dini törenlere götürebilirler. Çocuk yaşta dini törenlere katılmayan kimseler büyüdüklerinde genelde bu gibi törenlere ilgi göstermezler. Son olarak şunu da söyleyeyim ki, çocuk buluğ çağına erişmeden önce mükellef ve sorumlu değildir, ne yaparsa günah işlemiş olmaz; fakat buna rağmen baba ve anneler, bu bahaneyle istedikleri her kötülüğü işlemesi için çocuklarını tamamen serbest bırakamazlar. Çünkü çocukları o yaşta mükellef olmasalar da vaz’î hüküm onların üzerinden düşmez. Örneğin, diğerlerinin evinin camını kıran, mahsulünü bozan veya başkasına mali zarar veren çocuk onlara karşı borçludur ve buluğ çağına erdiğinde onların zararını ödemek zorundadır. Başkalarına verdiği zararları karşılaması farzdır. Yine, eğer birinin bir uzvuna bir zarar verirse, örneğin gözünü kör ederse, kulağını keserse veya elini felç ederse büyüdüğünde onun diyetini vermek zorundadır. Her durumda, vaz’î hükümler çocukların üzerinden düşmez. Çocuklarını seven anne ve babalar onların böyle işler yapmamalarına dikkat etmelidirler. Diğer taraftan, buluğ çağından önce çocuğu  dinin yasakladığı işleri yapması için serbest bırakacak olurlarsa tabii olarak dini günah ve yasaklara alışacak ve baliğ olduktan sonra da bu alışkanlıklarından vazgeçemeyecektir. Buna binaen, anne ve babalar farz ve haramların sınırlarını çocuk yaşta evlatlarına öğretmeli ve onların dini yasakları işlemelerine engel olmalı, yavaş yavaş onları farzları ve iyi işleri yapmaya alıştırmalıdırlar.


(2) - Mustedrek-ul Vesail, c.1, s.171.

(3) - Vesail-uş Şiâ, c.3, s.13.

(4) - Vesail-uş Şiâ, c.3, s.12.

Çocuk ve dİnİ görevler(1.Bölüm)

İslamda Çocuk Eğitimi ve Önemi

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)