• Nombre de visites :
  • 1448
  • 30/9/2011
  • Date :

İmam Cafer Sadık (as) -2

imam cafer sadık (as)

İmam'ın asrında halife olan "Mensur Devanikî", İmam'ı sürekli tehdit ederek, korkutarak zindanlara atıp zincirlerle eziyet ve zulüm ettiği hâlde Medine'de Malik b. Enes'i ve Kufe'de Ebu Yusuf'u bağış ve ihsanlara boğuyordu!!! Ancak İmam'ın döneminde kadı olmayı kabul etmeyen Ebu Hanife'yi de hapsedip gardiyan Rabi'nin eliyle yüz sopa vurdurdu ve Ebu Hanife Nu'man b. Sabit, Mensur'un zindanda Rabi vasıtasıyla vurdurduğu sopalar sonucu vefat etti.

Mensur, birinin İmam Cafer Sadık'tan bir fetva duyduğunu bilseydi onu eziyet ve zulümlere uğratırdı; ama Medineli Malik b. Enes'in yazdığı "Muvatta" adlı hadis ve fıkıh kitabını zorla halka dağıttı. Bunun sebebi de açıktır tabi ki; çünkü İmam'ın varlığı ve imamet ilminin yayılması o zorbaların dünyevî emellerine ve nefsanî heveslerine ters düşüyordu.

Daha şaşırtıcı olan konu şudur: İmam'ın döneminde olan Ehlibeyt cemaati, zahirde takiyye edip İmam'ın ilim okyanusundan faydalanarak bütün kitap ve amellerini İmam'ın fetvalarıyla doldurup ahkam, fıkıh ve usulde İmam'ın fikir ve görüşünü kaynak edinirken, o dönemlerde takiyye etmeyen Ehlisünnet cemaati, zalim Mensur Devanikî, Harunu'rReşid, Me'mun ve Mütevekkillerle bağlantı kurduklarından o zalim ve zorba hakimlerin arzularına aykırı bir girişimde bulunamamışlardır. Çünkü Mensur'un görüşüne aykırı davranan Ebu Hanife Nu'man b. Sabit'i zindanda öldürdüklerini görüyorlardı.

Mensur, Ebu Hanife'yi kadı ve fetva mercii olmaya davet etti. Fakat Ebu Hanife bu teklifi reddetti. Ebu Hanife'nin öğrencisi Ebu Yusuf, "Niçin bunu reddediyorsun?" dedi. Ebu Hanife, "Çünkü şeriat hükümleri çok derin bir okyanustur." dedi.

Ebu Yusuf, "Derin okyanusu ilim gemisiyle yarar geçersin." dedi.

Ebu Hanife, "Fakat o gemi biz değil, Resulullah'ın Ehlibeyti'dir ve o geminin kaptanı da Âli Muhammed'in âlimi olan Ebu Abdullah Cafer (İmam Sadık)dir." dedi ve bu yüzden dövüldü.

Burada değinmeyi gerekli gördüğümüz hayret edilecek bir nokta daha var:

Bizim Ehlisünnet ve'lCemaat uleması, dinî konularda sayılmayacak kadar fazla, milyonlarca kitap yazmış, yüz binlerce hadis rivayet etmiş, milyonlarca rivayet ve eserler toplamış ve yüz binlerce ravilerin ismini kaydetmişlerdir. Fakat bu kadar teliflerinde İmam Zeynelabidin'den sonra gelmiş olan Ehlibeyt İmamları'ndan ne bir rivayet var, ne bir hadis kaydedilmiş, ne bir haber nakledilmiş ve ne de raviler arasında Ehlibeyt İmamları'ndan birinin ismi vardır.

Fıkıh kitaplarına bakınız; bin yerde Ebu Yusuf, Muhammed b. Şeybanî ve diğerlerini gördüğünüz hâlde bir tek yerde bile İmam Sadık, İmam Kâzım ve İmam Rıza'nın ismini göremezsiniz; Resulullah'ın Ehlibeyti ve dinin rükünleri bunlar değil midir?!

Sahihi Buharî ve Sahihi Müslim'e bakacak olursak, Buharî'de dokuz bin ve Müslim'de ise on bin sahih olduğunu ikrar ettiğimiz hadis var. Bu kadar hadisten bir tanesinde bile Ehlibeyt İmamlarına isnad edilmemiştir; o kadar raviler arasında Âli Muhammed'in ne "Bâkır"ı var, ne "Sadık"ı, ne "Kâzım"ı var ve ne de "Rıza"sı. Acınacak bir durum değil mi? Biz bu üzücü konuyu artık kapatıp tarihin gelecek muhakemesine bırakalım.

İmam'ın (a.s) beş oğlundan biri olan İsmail, İmam hayattayken vefat etmiş ve Baki mezarlığında defnedilmiştir. Diğer oğulları ise İsmail'le bir anadan olan Abdullah, "Muhammed Dibac" ve vasisi olan "Musa Kâzım"dır.


İmam Cafer Sadık (as) -1

İmam Sadık (a.s)’ın İlmî Mevkisi

İmam Sadık (as)ın Sohbet ve Münazaraları

İmam Sadıkın (a.s) İmameti Tebliğ Etmesi (1)

İmam Cafer Sadık (as) Hakkında Soru ve Cevaplar 1

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)