• Nombre de visites :
  • 2004
  • 9/1/2011
  • Date :

Peygamber (s.a.a)’in Sünnetinde Secde

peygamber (s.a.a)’in sünnetinde secde

Resulullah (s.a.a)’in sözleri, dünya Müslümanları açısından Kur’an’dan sonra İslam’ı yaşamanın asıl kaynağı konumundadır. Bütün şeriat takipçileri, bu esas üzere amel etmeyi kendileri için bir zorunluluk saymaktadırlar.

Şia da aynısını kabul etmekte ve de bütün hususlarda olduğu gibi secde hükümleri konusunda da Resulullah (s.a.a)’in sünnetine uymaktadır.

Burada Peygamberin bu konudaki siretini beyan eden hadislerden örnek olarak bazılarını naklediyoruz:

İslam Muhaddislerinden bir grup, Resulullah (s.a.a)’den şöyle rivayet etmişlerdir:

“Yeryüzü bana secdegâh ve de temizleyici karar kılınmıştır.”[1]

Mezkur hadis, çeşitli şekillerde birçok hadis kitaplarında yer almıştır ki, bazılarına işaret ediyoruz: Müslim b. Haccac, kendi Sahih’inde şöyle rivayet ediyor:

“Bütün yeryüzü bize secdegâh ve temizleyici kılınmıştır.”[2]

Beyhaki de kendi Sünen’inde şöyle rivayet ediyor:

“Yeryüzü bana temiz, temizleyici ve de secdegâh kılınmıştır.”[3]

Bihar’ul Envar’da ise şöyle nakledilmiştir:

“Bütün yeryüzü sana ve ümmetine secdegâh ve temizleyici kılınmıştır.”[4]

Misbah’ul Müsned kitabının yazarı da Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’den şöyle rivayet ediyor:

“Bütün yeryüzü bana ve ümmetime secdegâh ve temizleyici kılınmıştır.”[5]

Zikredilen bu mütevatir ve de bütün Müslüman alimlerinin kabullendiği hadislerin hepsi şunu göstermektedir: Yeryüzü; taş, toprak, çakıl ve otlarıyla asıl üzerine secde edilecek şeydir. Geçerli bir özür (ileride açıklanacaktır) olmadan yer ve yerden biten şeyleri bırakıp da başka şeyler üzerine secde etmek caiz değildir. Hadislerdeki “yasama” manasına gelen ve “ca’l” kökünden türeyen “cuilet” kelimesinden de anlaşıldığı gibi bu mesele bütün Müslümanlar için ilahi bir hüküm konumundadır.


[1] - Sahih-i Buhari, c. 1, Kitab’us Salat, s. 91; Sünen-i Beyhaki, c. 1, s. 212, Bab’ut Teyemmüm, Bi’s said’it Tayyib; İktiza’us Sırat-il Mustakim, İbn-i Teymiyye, s. 332; Sahih-i Müslim, c. 1, s. 371; Sünen-i Nesai, c. 1, Bab’ut Teyemmüm Bi’s said, s. 210; Sünen-i Tirmizi, c. 2, s. 131-133 ve c. 4, s. 123.

[2] - Sahih-i Müslim, c. 1, s. 371; Allame Emini, Siretuna ve Sünnetuna kitabında aynı rivayet, Nesai, Tirmizi ve Ebu Davud’dan da nakletmiştir.

[3] - Sünen-i Beyhaki, c. 6, s. 291.

[4] - Bihar’ul Envar, c. 83, s. 227.

[5] - Misbah’ul Müsned, Şeyh Kivamuddin.

Şiâ Secde

Tilavet Secdesi

SECDE HÜKÜMLERİ

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)